Benim oğlum bina okur, döner döner yine aynı şeyi okur. Amerika ile ilişkilerimiz bu mihvalde. Bir Amerika seyahatini canlı yayında yaşadık. Görüntüleri okuma sanatına gerek yok. Görünen gerçeğin de ispata ihtiyacı yok. ABD ile bizim yollarımız ayrı. Stratejik hedeflerimiz ayrı. Beyinlerimizdeki gizli ajandalar farklı. Biz terör diyoruz. Onlar; “Efendim... Duyamadım” diyorlar. Biz terörist diyoruz, onlar bizim teröristimiz iyidir diyorlar. Biz FETÖ diyoruz, Biz PKK Öcalan, YPG, PYD kardeştir diyoruz. Onlar müttefikimiz diyorlar. Biz ağırladığınız misafir Kobani kod adlı kişi katil ve de asrın teröristi, Abdullah Öcalan’ın başgediklisi, manevi evlatlığı diyoruz. Onlar kulak arkası ediyorlar. Biz PKK, PYD, YPG teröristtir diyoruz. Onlar Kürtler diyor. Biz Kürtler kardeşimizdir alakası yok diyoruz, onlar Kürtleri duymazdan gelip, büyütüp besledikleri yeşerttikleri teröristleri, Kürt kartının içine yerleştirip, bize iyi insan olarak sunmayla çalışıyorlar..

Ajandalarımız çok farklı

Görünen o ki dostlar, ABD ile bizim yol haritalarımız, stratejik hedeflerimiz, ajandalarımız çok farklı. ABD’nin hedefi artık net. İsrail’in düşmanı düşmanımdır diyorlar. İsrail bizim bölgedeki tek stratejik ortağımızdır diyorlar. Evangelistlerin prensliği İsrail’dir diyorlar. İsrail’e yandaş bir Kürt Devleti istiyoruz, çabalarımız o yönde diyorlar. Türkiye’nin güvenliği bizi zerre kadar ilgilendirmiyor diyorlar. Bu kadar netler yani! Onun için artık devletimizi yönetenlerinden, şu sanal “stratejik ortak” söylemini bırakmalarını, stratejik düşmana dönüşüm yapmalarını arzu ediyoruz. ABD’nin yaptıkları tamamen Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamaya yönelik, bölmeye yönelik hamlelerdir. Bunun arkasında ABD’den başka AB, İsrail ve İngiltere vardır. Bunları beynimizin bir kenarına koyup, kendi stratejik planlarımızı oluşturmalıyız. Onun için güçlü bir orduya, güçlü bir devlete, güçlü bir milli birlik ve beraberliğe ve güçlü bir savunma sistemine sahip olmamız elzemdir.

Misafire saygı bile yok

Yabancı bir devlet adamını ağırlıyorsun. Misafire saygı esastır. Adamın önüne FETÖ ve darbe ile ilgili belgeleri, bulguları bilgileri kanıtları koymuşsun. Arka planda bir züppe senatör, FETÖ firarisi bir sahte sporsuyu yanına almış, üç beş de yandaş medya çağırmış, ona açıklamalar yaptırıyor. Bu kadar saygısızlar. Bu kadar arsızlar yani. Söyleyemedikleri öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Ülkemizi layığıyla temsil ettiğine inanıyorum. Çekinmeden söylemesi gerekenleri söyledi. Başkanları, milletvekilleri, senatörleri dahil. Tekmilinin yüzlerine karşı söylemesi gerekenlerin bir kısmını söyledi. Koruyup kolladıkları FETÖ’nün terörist bir örgüt olduğunu, arkasında durdukları PYD, YPG ve PKK’nın, terörist bir örgüt olduğunu, Ermeni soykırımı hamlesinin düşmanlık olduğunu, İğrenç mektubun adresine verilmesi gerektiğini net olarak anlattı.

Bir de söyleyemedikleri vardı. ABD’nin dünyadaki en büyük terörist hamisi devlet olduğu. Tüm terörist faaliyetlerin arkasında ABD gizli servisi, karanlık örgüt CIA’nın olduğunu. FETÖ’nün bir ABD projesi olduğunu. Türkiye’deki darbeyi beraber planladıklarını. Hatta Türkiye’deki tüm darbelerin arkasında, ABD ve onun karanlık çocuğu CIA’nın olduğunu. ABD’nin bizim Stratejik dostumuz değil de artık stratejik düşmanımız olduğunu. Taliban, El Kaide, DEAŞ, PKK, PYD, YPG, El Nüsra gibi tüm terörist yapılanlarının finansmanının, organizasyonunun arkasında ABD olduğunu söyleyebilirlik. Ama söyleyemezdik. Çünkü karşımızda bu arsızlıklara bu tür alçaklıklara gülüp geçecek, söylediklerimizi kulak arkası edecek bir devlet vardı.