Birisi bir sofuya dedi ki; Haberin var mı? Filan adam bir bilsen neler söylüyor? Sofu ona şu cevabı verdi: '' Kardeşim! Aman sus, söyleme. Düşmanın ne dediğini bilmemek daha iyidir''. Düşmandan laf getirenler, insana düşmandan daha fazla düşmandırlar. Düşmanın sözünü ancak düşmana yar olan kimse alıp dosta getirir.''

Ey müzevir laf taşıyıcı!  Düşmanım bile yüzüme karşı söylemiyor. Sen ondan daha fazla düşman olmasan, onun arkamdan söylediğini gelipte yüzüme karşı söyler misin?Söz taşıyanlar eski kavgaları  yeniler, kinleri tazeler. En yumuşak insanları bile çileden çıkarırlar.

Uyuyan fitneye ''uyan!'' diyen arkadaştan bucak bucak kaç!... Bir yerden bir yere laf taşıyarak fitneye sebep olmaktansa insanın ayağı bu kağıda olsun daha iyidir.Kavga iki kişi arasında yanan bir ateşe benzer. Gammaz ise o ateşin sönmemesi için odun taşıyan oduncu gibidir. (Şeyh Sadi Şirazi).

HİKAYE: Mergazlı bir deli, insana hayretten dudağını ısırtacak şu güzel sözü söyledi: '' Gıybet edecek olursam  anamdan başkasının gıybetini etmem. Çünkü böylece sevaplarım anama yazılmış olur. Akıllılar da böyle düşünmez mi?.

Ey iyi adlı kimse! Bir arkadaş kaybolursa onun şeyi dostlarına haramdır. Birincisi,onun malını haksız olarak yemek; İkincisi de  onu yermek.

Biri senin yanında herkesin  aleyhinde konuşuyorsa, zannetme ki başkalarının yanında seni teşekkürle anar...... Benim nazarımda  bu dünyada en akıllı  insan, kendiyle meşgul olup cihandan gafil olandır.

HİKAYE: Bir adam, çocuğunun kulağını bükmüş diyordu ki: '' Şaşkın bedbaht!'' Ben sana baltayı odun yarasın diye verdim, caminin duvarını yıkasın diye değil''. 

Dil şükretmek içindir. Hakkı bilen onu gıybet için kullanmaz. Kulak, Kur'an ve nasihat dinlemek içindir; batıl ve boş sözleri dinlemek için değildir. İki göz, Allah'ın kudret  ve sanatını temaşa içindir. eşin dostun ayıbını görmek için değildir''. (Sadi Şirazi)

HİKAYE: Çıplak bir adam  birisinden bir borç para alarak kendine ham deriden bir giyecek yaptı. Sonrada şikayete başladı: Hey gidi uğursuz talih! Bu ham derinin içinde sıcaktan piştim, yandım.  Zindandaki mahkumlardan biri onun bu şikayetini duyunca dedi ki, Ey geydiği ham deriden şikayet eden adam! Git de Allah'a şükret . Hiç değilse bizim gibi elinde ayağında zincir yok.