Dünya gündemi hafta sonu Fransa'da yapılan G7 toplantısı odaklandı. 2019 G-7 Fransa toplantısı, çok daha ciddi bir durumun ortasında toplandı. Çünkü küresel ticaret savaşını derinleştirerek ülkeleri ve dünya ekonomi sistemini parçaladığından, durgunluk/kriz belirtileri artarken, uluslararası finansal sistemin istikrarsızlığı konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında ciddi bir savaş/rekabet yaşanıyordu. Hüsamettin Aslan'ın yazısı 7'de

Fransa G-7'nin Çalışma Konuları

Fransa G-7 toplantısının görünürdeki konu başlıkları 'İklim değişikliği', 'Cinsiyet eşitliği' ve Afrika'nın 'Niş' konulardı. Ancak gündemin perde arkasındaki sert tartışmalar, başka yerde yatmaktaydı. 
-Çin-ABD ticaret savaşı, küresel bir ekonomik çöküş yarattı. -Avrupalılar (Başta Fransa ve Almanya) Washington ile Tahran arasındaki gerilimi etkisiz hale getirmek için mücadele ediyor. -Trump, Fransa'nın Google ve Amazon gibi dijital çokuluslu şirketler için istediği vergi konusunda ciddi bir dirençle karşı karşıya. -ABD'nin İran ve Venezuela petrolü ihracı konusunda  dayattığı ambargoya İtalya, Fransa, Japonya ve Almanya ciddi eleştiri getiriyor. - ABD, iklim değişikliğini sınırlandırma çabalarını Avrupa ve dünyadaki çabaları ret ediyor. -Keşmir'deki krizi ve Hong Kong'daki sokak protestoları gündemin tartışmalı diğer başlıklarıydı.

Dahası, İtalya başbakanı istifa etti, Kanada seçime gidiyor, Almanya Başbakanı Angela Merkel, bir daha başbakan olmayacağını açıklayarak dünya sahnesinden ayrılıyor. İngiltere muhtemelen AB'den ayrılmak veya erken seçimin eşiğinde.

İngiltere Johnson'la, AB aksından ABD bloğuna geçti

Özellikle AB ülkelerinin başını çektiği Fransa, İngiltere ve Almanya bloğunda özellikle İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın, BREXIT meselesinden ötürü ve Trump'ın Başbakanlık seçiminde Boris Johnson'u açıktan desteklemesi, İngiltere'nin Avrupa'daki etkisinin azalması ve ABD'ye bağımlılığı arttıkça yeni gerçekleri ortaya çıkacak bir G-7 zirvesi dünya sahnesinde ilk defa karşı karşıya kalınan bir durumdu.

Johnson'a göre, üç aydan daha az bir süre önce İngiltere'nin AB'den ayrılması gerekiyor ve  Trump'ın gelecekteki ticaret anlaşmalarından medet umuyor. Bu bağlamda Trump-Johnson yakınlığı eko-politik bir durum yaratıyor. Dolayısıyla İran, Çin, Ortadoğu konularında Avrupa ülkeleri İngiltere'nin desteğini kaybetmiş oldu.Johnson'un da Trump gibi kontroledilmeyen ve öngörülemeyen bir kişilik olması mevcut durumu daha da zorlaştırıyor Bu durum "politik nitrogliserin" olarak değerlendirilebilinir.

 G-7 2018 Kanada'da yapılan zirvede ithalat ve iklim değişikliği eylemi konusunda vergi konusunda bir takım anlaşmazlıklar yaşadı. Ayrıca Afrika, Latin Amerika ya da güney yarımküreden G7 üyesi yok. Örgüt bu çelişki sarmalından ötürü yoğun eleştiriliyor. Macron, G7 liderlerini ticaret savaşını durdurmaya ve bölünmeleri iyileştirmeye ikna etmeyi umuyor.

Ancak Trump'dan ötürü ilerleme kaydedemedi. Boris Johnson ABD-Çin ticaret tarifelerinin kaldırılması çağrısında bulundu.

Trump'la yakın ilişkisine rağmen O'da yol alamadı. G7 zirvesinde, ABD başkanı Donald Trump'ın toplantıyı erken terk etmesinin ardından 2018 G-7 Kanada'da geçen yıl yaşanan ortak sonu tebliğinde anlaşılamaması üzerine benzer bir girişime kalkışmayacağını söyledi ve Trump'ı net bir şekilde eleştirdi.

Giderek artan bir şekilde, Paris ve Berlin'de Avrupa Birliği'nde merkezlenmiş ve bağımsız olarak; Washington'a karşı ekonomik ve politik bir savaş söz konusu.Hatta bu gerilim askeri düzleme taşınması sürpriz olmaz. Bu bağlamda G-7 Fransa 2019, bir önceki yıl G-7 Kanada 2018 zirvelerini de göz önüne aldığımızda; küresel gerilim ve rekabetlerin, 1. ve 2. Dünya Savaşlarının ötesine geçen bir ölçekte, bir başka büyük bir çatışmanın patlamasına doğru, ne kadar hızlı gittiğini işaret ediyor.