Sabah gazetesinin haberine göre; avukat Fatih Uzun ailesi ile birlikte 22 Nisan'da Manisa'dan İstanbul'a otomobiliyle dönerken birbirini sollayan Maserati marka araç ile başka bir aracın tehlikeli sürüşünden kaçmak için şerit değiştirmek istedi.

Lüks Maserati araç sürücüsü olan ve Muğla İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olduğu öğrenilen Hüseyin Tayfun Üçgül, kendisini sollayan Fatih Uzun'un aracını sıkıştırarak taciz etmeye başladı.

Uzun'a küfürler ederek aracı durdurmasını isteyen polis memuru, trafikte terör estirdi. Seyir halindeyken Uzun'un aracının önüne geçip fren yapan polis memuru, daha sonra Uzun'un aracını durdurdu. Fatih Uzun'un yanına gelen polis avukata saldırdı. Aldığı darbeler sonucu bacağı iki yerden kırılan avukat geçirdiği ameliyatlar sonucunda 10 gün hastanede tedavi gördü.

Yaşadığı dehşeti anlatan Avukat Fatih Uzun, "Maserati markalı aracı kullanan şoför bilinçli bir şekilde frene basıp tacizde bulunuyordu. Camını açıp ağır bir şekilde hakarette bulundu ve aracımı sağa çekmemi istedi. Kendisi hiçbir şekilde konuşmadan üzerime gelerek yumruk attı ve omuzlarıma basarak ayağımın içine tekme atarak ayağımı iki ayrı yerden kırdı.

Yerde yığılıp kaldım ve bağırmamla eşim araçtan indi ve eşimin yardımıyla aracıma binebildim daha sonra emniyete durumu ilettim. Olay nedeniyle 10 gün hastanede kaldığını, ciddi bir ameliyat geçirdim. Tedavim 20 hafta sürecek. Yaşanan bu olayda araç içerisinde 5 ve 9 yaşında kızlarım vardı. Çocuklarım benim sakat kalacağımdan korkuyorlar" dedi.

İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül hakkında Soma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "hakaret ve kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçundan 2 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası ve memuriyet gibi belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması istemiyle iddianame düzenlendi.

Polis memuru hakkında ayrıca idari soruşturma başlatılması için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na da dilekçe verildi.

Dilekçede, Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan Hüseyin Tayfun Üçgül'ün kolluk görevlisi olmasına rağmen 8,5 milyon değerinde aracının bulunduğu, ayrıca ikamet ettiği adreste ise lüks villada yaşadığı belirtildi.

2017 yılından itibaren Narkotik ve Kaçakçılık Şubelerinde çalıştığı belirtilen polis memurunun kısa sürede ultra lüks hayata ulaşmasının araştırılmasının istendiği dilekçede, Hüseyin Tayfun Üçgül'ün ifade verirken mesleğini işçi olarak belirttiği, hakkında ise birçok adli olaya karıştığı için sanık olarak soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

Mal varlığının MASAK tarafından araştırılması istenirken, Hüseyin Tayfun Üçgül'ün devlet memurluğundan çıkartılması istendi.

ÖZLEM ÜÇGÜL'DEN AÇIKLAMA

Maseratili polisin eşi Özlem Üçgül, konuyla ilgili peş peşe açıklamalar yaptı.

Üçgül, internet üzerinden zayıflama çayı sattığını, 7 yıldır kendi işini yaptığını, yanında 15 sigortalı eleman çalıştırdığını belirterek, “Bütün mal varlığı şirketimin üzerinedir, şirket de bana aittir. Benim olan eşimindir. Eşimin olan da benimdir” dedi.

Üçgül, ardından bir video daha yayınladı ve şu ifadeleri kullandı:

“Lütfen asılsız haberlere itibar etmeyin mahkeme kararıyla hepsini size sunacağız.. Kumpasa uğradık, Bizi çekemeyenler var. Olay 2 ay önce yaşandı. Eşim şu anda görevinin başında. 

Bir tane bile soruşturması yok. Eşimi bilenler bilir. Kimin canını yaktı bakalım da bu kuyruk acısı. Kimin otunu copunu yakaladı, cezaevine soktu, bunlardan biridir demek ki.

Tahminim bizi trafikte görüyor. Arabasının markasından dolayı. Ayağı da topallıyordu. Herhalde ameliyatını bedavaya getirmeye çalışıyordu.”

Editör: Grlyrtts