Halvetî-Sünbülî şeyhi. Halvetî-Sünbülî şeyhi Merkez Efendi’nin oğludur. Babasından dolayı Merkezzâde, İbn Merkez, Merkezî diye tanınır. Ahmed Efendi’nin soyundan gelen Emel Esin’de mevcut olan İstanbul’daki Merkez Efendi Külliyesi’nin vakfiyesine göre annesi Yavuz Sultan Selim’in kızı Şah Sultan’dır. Merkez Efendi, Şah Sultan ile Manisa’da iken evlenmiş, 1512-1520 yılları arasında gerçekleşen bu evlilik uzun sürmemiş, Şah Sultan daha sonra Lutfi Paşa ile evlenmiştir. Merkez Efendi’nin daha önce Etyemez Zâviyesi şeyhi Mirza Baba’nın kızı ile evlendiği ve ondan Ahmed isminde bir oğlunun olduğu da kaydedilmektedir. Bu evlilik diğer bazı kaynaklar tarafından da doğrulanmakla birlikte Ahmed’in bu evlilikten olduğu ifade edilmemektedir. Bir başka kayda göre Merkez Efendi, Şah Sultan’la Manisa’da bulunduğu 1524-1529 yılları arasında evlenmiş, oğlu Ahmed de burada dünyaya gelmiştir. Merkez Efendi ile Şah Sultan arasındaki aşırı yaş farkı sebebiyle bu evliliği mümkün görmeyip Ahmed Efendi’nin Şah Sultan’ın mânevî evlâdı olabileceği yorumunu yapanlar da mevcuttur. Ahmed Efendi Arapça’yı ve dinî ilimleri babasından öğrendi. Merkez Efendi’nin, oğlunun ilimde kendisini aştığını söylediği kaydedilmektedir. Seyrüsülûkünü babasının yanında tamamlayan, bir yandan da ilimle meşgul olmaya devam eden Ahmed Efendi, Arap dilinin en önemli sözlüklerinden biri olan Fîrûzâbâdî’nin el-amûsü’l-mu’î adlı eserinin ilk Türkçe tercümesi el- Bâbûs’ü 1543’de tamamladı. Ertesi yıl babasının emriyle Üsküdar Nakkaştepe’de bulunan Baba Nakkaş Zâviyesi’nde irşad faaliyetine başladı. Bir süre sonra memleketi Denizli’ye yerleşti. Babasının 1552’da vefatı üzerine İstanbul’a giderek onun yerine geçti. Halvetî-Sünbülî tarikatının âsitanesi olan Koca Mustafa Paşa Dergâhı’nda iki yıl kadar şeyhlik yaptı ve görevi babasının halifelerinden Yâkub Efendi’ye bıraktı. Yâkub Efendi’nin oğlu Yûsuf Sinan Sünbülî’nin ifadelerinden, Yanya’dan İstanbul’a gelen Yâkub Efendi’nin Koca Mustafa Paşa Dergâhı postuna 1557 yılında oturduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan bazı kaynaklarda Merkez Efendi’den sonra Yâkub Efendi’nin adı geçmekte, Ahmed Efendi’ye silsilede yer verilmemektedir. Ahmed Efendi’nin ölüm tarihini Taşköprizâde Cemâleddin 1556, Hulvî -1562-63 olarak kaydeder.