8 Ekim 1385 Mekke’de doğdu.

Aslen Merakeşli olup Mir’atü’lcenan müellifi Yafii’nin torunudur.

Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledi, Mekke ve Medine’de İslami ilimlerle ilgili temel bilgileri aldı.

Hadis, fıkıh, fıkıh usulü, hesap, Arapça, aruz, me’ani ve beyan ilimlerini öğrenerek edebiyatın hem nazım hem nesir türlerinde başarı sağladı.

Bilhassa hadis ilmindeki bilgisiyle tanındı. İlelü’l-hadis ve ricalü’l-hadis konularındaki derin bilgisi, ali ve nazil rivayetleri diğerlerinden ayırmadaki ustalığıyla Hicaz bölgesinde tanınmış bir âlim ve hadis hâfızı oldu.

1411’te seyahate çıkarak Medine, Kahire, İskenderiye, Kudüs, Şam, Halep, Hama, Humus, Ba’lebek, Gazze, Nablus ve Remle gibi ilim merkezlerini dolaştı.

Cemaleddin Muhammed b. Abdullah İbn Zahîre, İbnü’l-Iraki, Takıyyüddin el-Fasi, Sıbt İbnü’l-Acemi, Selahaddin el- Akfehsi gibi alimlerden hadis ve fıkıh, babalığı Maliki fakihi Halil b. Harun es-Sanhaci el-Cezairi’den Arapça öğrendi.

Kıraat alimi İbnü’l-Cezeri ve Fîrûzâbâdî’den faydalandı. İbn Hacer el-Askalani’nin belirttiğine göre 1411-1412 yıllarında ondan Nu’betü’l-fiker ile şerhi Nüzhetü’n-na’ar’ı yazdı.

Zeynüddin el-Iraki, Nureddin el-Heysemi, İbn Haldun gibi alimlerden mektupla icazet aldı.

İbn Hacer el-Askalani ve diğer biyografi yazarlarının belirttiğine göre Merraküşi az konuşması, aza kanaat etmesi, kazancını ve ilmini Allah yolunda sarfetmesi, kitaplarını başkalarının istifadesine sunması, zamanını değersiz şeylerle geçirmemesi gibi meziyetleri yanında sözü yerli yerinde kullanmada ve maksadını güzelce ifade etmede de başarılı idi.

Defalarca gittiği Yemen’e yerleşerek 1417 yılından itibaren Zebid’deki el-Medresetü’t-Taciyye’de ders vermeye başladı.

Şöhretini duyup ona ilgi gösteren Yemen Hükümdarı en- Nasır Ahmed’e bir kaside yazarak teşekkür etti.

1420 yılında Yemen’den hac için kara yoluyla yaptığı çetin yolculuk sonunda rahatsızlanarak 3 Ocak 1421 Mekke’de vefat etti ve Cennetü’l-mualla’ya defnedildi. Onun ölümü üzerine yazılıp mezarı başında okunan uzunca bir mersiye bulunmaktadır