Fenerbahçe şampiyon oldu Fenerbahçe şampiyon oldu

İSTANBUL (AA) - A Milli Futbol Takımı'nda teknik direktörlük görevine getirilen Vincenzo Montella ile 3 yıllık sözleşme imzalandı.

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirilen imza töreninde TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, TFF'nin milli takımlardan sorumlu yönetim kurulu üyesi Hamit Altıntop ve İtalyan teknik adam Vincenzo Montella açıklamalarda bulundu.

İlk olarak söz alan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, geçen hafta Alman teknik adam Stefan Kuntz'la iyi niyet ve profesyonellik çerçevesinde yolların ayrıldığını belirterek, Kuntz'a teşekkür etti.

Vincenzo Montella ile yapılan anlaşmayı daha önce duyurduklarını vurgulayan ve İtalyan teknik adama "Hoş geldin" diyen Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Montella'nın futbolculuk kariyeri başarılarla dolu. Genç, disiplinli ve parlak bir geleceği olan futbol adamı. Biliyorsunuz ülkemizde de Adana Demirspor'un teknik direktörü olarak başarıyla görev yaptı. Hem teknik adamlık başarısıyla hem de saha dışındaki tutumuyla kendisine sevgi ve saygı duyulmasını sağladı. Şimdi aynı istikrarını A Milli Takımımız için göstermesini bekliyoruz. A Milli Takımımızın teknik direktörlüğü görevi son derece saygın, anlamlı ve önemli bir görev. Bugüne kadar milli takımlarımıza emek vermiş tüm teknik adamları da saygıyla anıyorum. Hayatta olmayanlara da Allah'tan rahmet diliyorum."

A Milli Futbol Takımı'nın Avrupa'nın en genç milli takımı olduğunu ve öncelikle Almanya'da düzenlenecek 2024 Avrupa Şampiyonası'na katılmayı hedeflediklerini dile getiren Büyükekşi, "Ama hedefimiz bununla sınırlı değil. Önümüzde üç önemli maçımız var. Bu üç maçtan gerekli puanları alıp milli takımımızın, Avrupa'da en çok Türk'ün yaşadığı Almanya'da olmasını istiyoruz. Gurbetçi vatandaşlarımızın milli takımımıza nasıl hasretle sahip çıktığını biliyoruz. Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yer alacak milli takımımızın Avrupa'nın her yerinden ve ülkemizden Türk vatandaşlarımızın nasıl bir destekle sahada olacağını da biliyoruz. İnşallah hep birlikte gerçekleştirmek için elimizden gelen katkıyı sağlayacağız." açıklamasını yaptı.

Büyükekşi, Vincenzo Montella ile 3 yıllık anlaşmaya imza atıldığının altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Sayın Montella'nın liderliğinde milli takımımızın ülkemize büyük sevinçler yaşatması dileğiyle yeni teknik direktörümüze tekrar başarılar diliyorum. Aramıza hoş geldin, sefalar getirdin hocam."

Mehmet Büyükekşi'nin ardından söz alan TFF Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop, hedeflere ulaşmak için bazı kararların alındığını ifade etti.

Alınan karar doğrultusunda yönetim kuruluyla istişare yaptıklarını ve bunun sonucunda Vincenzo Montella'yla anlaştıklarını söyleyen Altıntop, şunları kaydetti:

"Hedefimiz Almanya'daki Avrupa Şampiyonası'na katılmak ve oradaki kıymetli Türk vatandaşlarımızla birlikte olmak. Futbolcu olarak 2006'da oraya gidememek bizde hayal kırıklığı oluşturmuştu. 2024'te bunu telafi edeceğimize inanıyoruz. Türk futboluna hayırlı olmasını diliyorum."

 Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörü Vincenzo Montella, Türkiye Futbol Federasyonundan (TFF) gelen teklifi tereddüt etmeden kabul ettiğini söyledi.

TFF'nin Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirilen imza töreninde açıklamalarda bulunan Montella, "Türkçe konuşmadığım için kusura bakmayın. Henüz konuşma seviyesine gelemedim. Bu ülkede çalıştığım için çok mutluyum, bu ülke ve federasyon için güzel şeyler yapabileceğim için çok mutluyum. Öncelikle futbolla tüm taraftarlara, ülke insanına mutluluk getirmek istiyoruz. Almanya'daki turnuvada da Almanya'daki Türklere bu mutluluğu yaşatmak istiyoruz. Görevi kabul ederken hiç tereddüt etmedim. Genç, iyi ve bildiğim bir takıma sahibiz. Halkımızın hissettiği milli ve gururlu duyguları biz de sahada futbolumuzla herkese geçirtmek istiyoruz. Çok önemli bir görev ve sorumluluk, bunun farkındayız ama biz de bunu yapmak için buradayız." ifadelerini kullandı.

Süper Lig'de 2 yıl görev yaptığının ve Türkiye'deki duygu ve kültürü çok iyi anladığının altını çizen İtalyan teknik adam, "Türkiye'deki duygular, benim küçükken yaşadığım duygularla benzer duygular. İtalya'nın güneyinde Napoli çevresinde buna benzer güzel duygularla doğup, büyüdüm. Bana her zaman çocukluğumu hatırlatıyor. Bunu tekrar buraya yansıtmaya çalışacağız. Beni kritik edenler olacak, kararlarımı eleştirenler de olacak çünkü büyük bir sorumluluğum var. Kendi futbol görüşümle, en iyisini sahaya yansıtmaya çalışacağım." şeklinde konuştu.

Vincenzo Montella, milli takıma oynatmayı düşündüğü oyun sistemiyle ilgili gelen bir soruya şu yanıtı verdi:

"Burada bir futbol kulübünü temsil etmiyoruz, her maçı izleyerek, her şeyi analiz ederek kendi futbol görüşüme uygun kararlar verip, en iyisini yapmaya çalışacağız. Takım ruhu bizim için çok önemli, bunu sahaya yansıtmalıyız. Burada aile olmamız gerek. Her oyuncu kendi takımında oynadığı zaman ekstra şeyler ortaya koyabiliyor, milli takım formasıyla bunun daha fazlasını yansıtmaları gerek. Ne kadar daha fazla ekstra koyabiliriz bunu düşünmeleri gerek, biz de bunu sağlamaları için burada olacağız."

"Milli formayı giymek bir hediye değil, çok büyük bir prestijdir. Hem benim hem oyuncularım için böyle olacak. Çok önemli bir ulusu temsil ediyoruz, bu önemli bir sorumluluk, bunun da üstesinden geleceğiz." diyen Montella, "Milli takımla ilgili en önemli eleştirilerden biri belirli bir oyun sistemin olmadığı yönündeydi. Belirli bir süre sonra Türk Milli Takımı'nın belirli bir sisteminden söz edebilecek miyiz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Belirli bir düşünceye sahibim, bunları geliştiriyoruz. Bunların üzerine fikirlerim eklenecektir, bir sistem olarak değil, bir oyun metodu üstüne çalışacağız. İki yıldır bu ülkedeyim, maçları izliyoruz, bizim de gördüğümüz şeyler var. Her antrenör daha iyisini ister. Geçmiş antrenörümüz Kuntz'a saygıdan şunu beğenmedim diyemem ama bazı noktalar olarak oyun kurulumu ile ilgili sahada pozisyon dağılımı ve takımın oyunu ile ilgili birkaç şey belirledik. Bu kriterler üzerinden yeni bir plan yapmayı düşünüyoruz. Bu göreve geldiğim için öncelikle çok gururluyum. Milli takım çalıştırmak çok önemli bir görev. Burada neler uygulayacağımızı düşünebiliriz ama neden burada olduğumu biliyorum. Buradaki kaynaşmayı, pozitif havayı tekrar buraya yansıtmak istedim."

Geride kalan maçlarla ilgili analizler yaptıklarını, ancak ilk olarak geleceği düşünmek zorunda olduklarını aktaran İtalyan teknik adam, "Göreve gelmeden önce başkanımızla, Hamit Bey ve Mustafa Bey ile görüşmelerimiz oldu. İmzanın ardından takım kaptanımız (Hakan Çalhanoğlu) ve bazı oyuncularla görüştük, sahada ve saha dışında neler olmasıyla ilgili bilgi alışverişimiz oldu. Taktik, geriden oyun kurma ve sahada durma, bizim ilk etapta düşündüğümüz konular. Ama burada bir aile olduğumuz ve bir ülkeyi temsil ettiğimiz bilinmeli. Ülke dışında da çok vatandaşımız var. Ben milli takım hocası olarak buradayım, İstanbul'dayım. Maç ve idman takip etmeyi çok severim. Bunları her zaman kontrol altında tutacağım. Milli takım hocasının kendi ülkesini ve şehrini çok iyi tanıması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Montella, "Büyük kulüplerin oyuncu tercihleri başta olmak üzere birçok konuda milli takım üzerinde baskısı oluyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bu aslında dünyanın genelinde bazı ülkelerde gördüğümüz bir durum. Hem kulüplerimizin hem de antrenörlerimizin bizimle temasta olup bilgi akışını sağlaması gerek. Bizim de aynı şekilde hareket etmemiz gerek. Altını çizmek istiyorum, her kulübün kendi yapısı var ve bu yapıyı korumak istiyorlar. Bu da hepimizin bildiği bir şey ama milli takım da var. Milli takım herkesin üzerinde olan bir organizasyon. Tek bir bayrak var, Türk bayrağı ve hepimiz bu bayrağın altındayız.

Her zaman hatırlamamız gereken bir şey var. Bir milli maç, milyonlarca insana gurur verebilir, çok farklı duygular yaşatabilir. Bu herkesin hemfikir olması gereken konu. Bu gurur ve mutluluğu herkese vermek istiyorum. Birkaç ay önce deprem faciasında gördüğüm insanları, aldığım duyguyu hala hissediyorum. Bunu da bir görev olarak benimsiyorum, herkesi milli takımla mutlu etmek istiyorum. Her ligi takip ediyoruz, en hazır olan, en iyi olan, fiziksel ve mental anlamda hazır olan oyuncuları milli takıma almak istiyoruz. Hem Süper Lig'i hem 1. Lig'i takip ediyoruz. İngiltere'de, Hollanda'da, Almanya'da, alt kategorileri takip ediyoruz."

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Montella'nın Türkiye'de yaşayacağını açıklayarak, "Bugüne kadar milli takımlarda görev yapan hocalarımız kendi ülkesinde kalıp, milli maçlarda buraya gelmişti. Hocamızla anlaşmamız doğrultusunda İstanbul'da ikamet edecek. Sadece bundan önce olduğu gibi İstanbul'daki maçlar, Trabzonspor'un maçları izlenmeyecek. Anadolu'daki bütün takımların maçlarını izleyecek ve ilk adımını atıyor. Cumartesi günü Konya'ya gidip pazar günü Konyaspor-Beşiktaş maçını seyredecek. Oradan Kayseri'ye geçip Kayserispor-Başakşehir maçını izleyecek. Bu durum bir seferlik olmayacak. Sadece Süper Lig değil, 1. Lig maçlarını da takip edecek. 21 Yaş Altı Milli Takımımız da hocamızın kontrolünde olacak. Havuzu genişletmek istiyoruz. Hocamız da bu işin sorumlusu olacak. Bütün maçları televizyondan izleyerek değil, kendi ajandasını belirleyerek izleyecek. İçimizden birisi olarak bu görevi yerine getirecek." ifadelerini kullandı.

Büyükekşi, Montella'nın Türk yardımcı antrenörü olup olmayacağı yönündeki bir soruyu ise "Türk yardımcı hocalar olacak. Hedefimizde iki hocanın olması var. Hem bizim hem de hocamızın görüşmeleri olacak. Henüz gerçekleşmedi. Bu görüşmeler tamamlanınca beraber karar vereceğiz ve inşallah önümüzdeki hafta kamuoyuna açıklayacağız." şeklinde yanıtladı.

Başkan Büyükekşi, Montella'nın tercih edilme süreci hakkında ise şöyle konuştu:

"Stefan Kuntz'la yapılan sözleşme, bizim yönetimimizle yapılmamıştı. Biz de istikrardan yanaydık. Faroe Adaları maçının ardından büyük bir tepki olmuştu. Bunun ardından Ermenistan maçı berabere bitince hocamızla devam edeceğimiz yönünde karar aldık. O maçın ardından 'Kuntz suçlu' denildi ama ben de hepimizin sorumluluğu olduğunu söyledim. Japonya maçının hazırlık maçı olduğunu ve hocanın oynatmadığı isimleri deneyeceğini, sonuçtan bağımsız olarak yola devam edeceğimizi söyledim. Ben maçtan önce bunu söylediğim halde maçın ardından hocanın futbolcuları kamuoyu önüne atacak şekilde suçlayıcı ifadeleri, 'Bana kimse sahip çıkmıyor' açıklaması, şanssız bir açıklama oldu. Bu açıklamayla futbolcularla teknik ekip arasında sıkıntı oluşacağını gördük.

Üç kritik maçımız var. Aile olabilmek önemli. Bu ailenin parçaları yönetim, teknik ekip ve futbolcular. Onun için böyle bir ayrılık planladık. Daha önceki yabancı hocamıza sahip çıktık ve devam ettik. Bu kararı alırken de Türk hocaların yetersizliğiyle ilgili bir durum söz konusu olmadı. Geçmişte çok kıymetli Türk hocalarımız oldu. Milli takım da çok değerli. Burada yerli ya da yabancı diye bir durum olmadı. Bizi hedeflerimize taşıyacak birini göreve getirmek istedik. Sürdürülebilir başarıyı yakalayamazsak bugün bir maç kazanırız, bir ay sonra yeniliriz. Günlük başarılarla ilerlemek istemiyoruz. En son Dünya Kupası'na 2002 yılında gitmişiz. 21 yıl olmuş. Bu sürede bizi kaç yerli, kaç yabancı hoca çalıştırmış. Burada çok önemli isimler görev aldı. Yerli, yabancı tartışmak yerine başarılara odaklanmak lazım."

2032 Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği için İtalya'yla ortak aday olduklarını hatırlatan Büyükekşi, "10 Ekim'de 2032 Avrupa Şampiyonası'nı düzenlemek için İtalya'yla beraber ortak adaylığımız var. Birlikte sunuma gideceğiz. Yapacağımız bu çalışmalarla gelecekte İtalya'yla gerek sportif gerekse diğer konularda birçok şey planlayacağız. Dört yılda bir olan şampiyonaların hepsine katılmalıyız. Daha fazlasını hedeflemeliyiz. İlk olarak 2024 Avrupa Şampiyonası'nda gruplardan çıkmak, sonrasında çeyrek final, bir sonraki turnuvada yarı final gibi hedeflerimiz olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet Büyükekşi, alınan kararlarda yetkinin tüm yönetim kuruluna ait olduğunu belirtti.

Büyükekşi, "Tek başına gerek Hamit Altıntop'un gerekse başka bir üyemizin karar verme yetkisi yok. Bu tip konularda suçlayıcı ifadeler kolaycılık olur. Yaptığımız işlerde herhangi bir kişiyi suçlayıp kolaycılığa kaçmayız. Milli takımlara hizmet eden tüm hocalarımız kıymetli ve değerli. Stefan Kuntz için 'Stajyer' ifadesini de kabul etmiyorum. Biz bir aile olarak, takım olarak çalışıyoruz. Verdiğimiz kararların sorumluluğunu da hep beraber taşıyoruz." ifadelerini kullandı.

Editör: Grlyrtts