Kainatın efendisi   sav Bir hadis-i  şerifinde; '' yiyin  için  israf  etmeyin'' buyurmakta.

İsraf, malı  ve  serveti  ölçüsüz  harcamanın ötesinde;  çok daha önemli  bir konudur.

Kulun  Rabbi  karşısında  konumunu idrak etmesi,  haddini  aşarak Rabbine karşı israfa  düşmemesi meselesidir.

İsraf,  hangi  şekilde tezahür  ederse etsin insanın  kendisine kötülük etmesidir.Ölçüsüz ve bilinçsiz  bir şekilde kendisini  tüketmesidir.

Bu, bazen sahip olduklarını ölçüsüz  tüketme,  bazen kul hakkı yeme, bazen de kibre kapılma  şeklinde belirir. (Nisa, 4/6).

İnsan kibirlendikce  israf etmekte  israf ettikce  malı küçülmektedir.

İnsanın başıboş  bırakılmadığını  dolayısıyla   ona  sorumluluklarını hatırlatan islam,  müminleri  her alanda  israftan uzaklaştırma  çabasındadır.

Çünkü en temel anlamıyla  kişinin yaptıklarında  haddi  aşması  olan israf,  aynı zamanda cehalet  gaflet, hata ve isyanın bir ifadesidir.

Mümin ise nefsini  kontrol eden,  Allah'ın koyduğu  sınırları aşmayan,  her işinde dengeli davranan kişidir.

O, hep  itidal üzeredir.  Yemesinde,  içmesinde vaktini kullanmasında  konuşmasında  harcamasında  infak edişinde insanlarla  ilişkisinde,  

hatta  Allah'a yönelişinde  hep bu bilinçle hareket  eder.

***

BİR AYET:

Medyen halkına da  kardeşleri  kardeşleri Şuaybı  gönderdik ve Şuayb; '' Ey kavmim !  Allah'a  kulluk  edin, ahiret  gününe umut bağlayın

yeryüzünde bozgunculuk  yaparak  karışıklık  çıkarmayın! dedi.  (Ankebut;  29/ 36)

BİR HADİS:

Müslüman'ın  Müslümana  malı, ırzı ve kanı  haramdır. Müslüman kardeşini küçük görmesi, kişiye kötülük olarak yeter. (Ebu Davud)