Ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde 'Deprem ve Dirençli Kentler' isimli konferansta açıklamalarda bulundu.

Görür şunları söyledi"

"Her büyük depremde kentlerde birtakım hasarlar görülür ama bu hasarların afet boyutuna çıkması; bizim hatamızdır, yaptığımız yanlıştır. Bu da bizim açımızdan utanılacak bir şeydir. Her büyük depremde 10 binler, 50 binler veremeyiz. Aydın, bilimle yönetilen ülkelerde depremlerde bu kadar hasar olmamalıdır. Bir deprem sonucu 10 binleri, 50 binleri toprağa veren bir ülkeye bakışlar hoş değildir. Bundan utanıyorum. Bir ülke büyük bir depremde bu kadar insanı, bir gecede toprağa gömüyorsa; o ülke kokuşmuş bir ülkedir, tefessüh etmiş bir ülkedir. Depremleri durduramayız. Kentlerimizi deprem dirençli yapabiliriz. Deprem dirençli yerler, bugünkü bilimle, teknoloji ile yapılabilir.

Bunu yapabilecek her şeyimiz var. Olmayan, siyasetin iradesidir, halkın gözetim ve denetim görevidir. Eğer insanlarımız talep etmezse, siyaseti zorlamazsa siyasetçi bu işe girmez. Biz de her depremde binlerce insanımızı toprağa veririz. Bu iş böyle gitmez. Bu deprem işini halletmemiz lazım; aksi halde tarihin çöplüğüne atılır, gideriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karadeniz'den başlıyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karadeniz'den başlıyoruz

İzmir, bir deprem kenti. M.S. 175-1864 yılları arasında 6-7 şiddetinde depremler var. İzmir'de deprem kaynağı çok ve özellikle İzmir yarımadası üzerinde çok sayıda fay var. Manisa ve Aydın çevresinde faylar mevcut. Burada görülen her fay, 7 ve üzerinde büyüklükte deprem üretebilir ve İzmir'i felç eder.
Dirençli kent haline gelebilmek için kent yönetimi mikro bölgeleme esaslarına göre yapılmalı. Kent yönetimi ve kent yönetimindeki yapılanma değiştirilmeli. İzmirlileri eğiteceksin. İzmir halkı deprem direncine karşı bilgili olmadığı sürece, İzmir'i deprem dirençli kent yapmazsınız. İzmirliler, 30 tane kaçak kat çıkabilir. Bunu bilinçsiz yapıyorlar hatta kaçak katları affedenleri omuzlarında taşıyor. Yapı stoku çok önemli ve sihirli bir kelime. Tüm siyasiler; kentsel dönüşüm adı altında yapı stokunu halledersek, depreme hazırlarız sanıyorlar. Kentsel dönüşüm sanki yapı stoku ile hal olurmuş gibi sanıyorlar. Sadece yapı stokuna yönelirsen; deprem problemini gelecek nesillere ihraç etmiş olursunuz. Bunun için bütün kentin bileşenlerini deprem dirençli yapmak lazım; sadece bina ile olmaz."

Editör: Gürel Yurttaş