Hava sıcak,

Araç termometremiz 41 dereceyi gösteriyor.

Bunaltan bir de nem var.

Ege"nin verimli toprakları,

Portakal ve de üzüm bahçeleri arasında ilerliyoruz..

Ancak arabamızın benzin ibresinden uyarı geliyor;

"Bitiyor,koymazsan,gidemesin" arkadaş türünden.

Eh mecburen bir benzinciye sapıyoruz.

Dünyanın en "PAHALI" benzini,

EURO patenti ile,

Usul usul depomuza akarken,

Cebimizdeki üç beş kuruşluk birikimim de ,

Birilerinin cebine tüydüğünü fark ediyoruz.

Depo doldu,

Yan tarafta da bir oto yıkama yeri var,

Şöyle bir arabamızı da serinletelim diyoruz ,

Otomuzu genç delikanlılara teslim ediyoruz,

Mütevazı bahşişimizle birlikte.

Delikanlılardan birinin adi Gökhan,

İki kardeşler,

Kardeşinin de adı Hakan.

Güzel iki isim.

Öncelikle Türk ismi.

Belli ki bilinçli bir babaları var.

Bu günlerde moda olduğu üzere,

ARAP İsmi koymamışlar.

Ama bizim işimiz Barış"la.

O da yıkama yerinde çalışan bir delikanlı.

Barış lehçesi ile klasik bir Ege delikanlısı.

Yeşil çakmak çakmak gözleri,

Güçlü bir fizik yapısı,

Bitmeyen bir enerjisi var.

Ege"nin bu cebbar delikanlısı,

Yıkamak üzere oto anahtarını teslim alırken,

"Basın plakasına göz takılıyor;

"Hangi gazete ağabey" sorusu,

"Ortadoğu" ile cevap buluyor.

Cevap onu sevindiriyor,

Gözleri ışıldıyor.

Ancak biraz hüzünlü olarak sitemini belli ediyor;

Ağabey, bu gazete babamın gazetesi,biz ailece MHP"liyiz.Ancak Ortadoğu'yu,

Bulmakta zorlanıyoruz."

Kendisine bu konuda yardımcı dolacağımı söylüyorum.

Ve sohbette başlıyor.

"Ağabey ben yakında askere gideceğim".

İyi barış git.

Askerlik şubesinde komutandan bir dileğim olacak".

Hayır olsun?

"Kendisinden benim görev yerimin Şırnak veya Diyarbakır olmasını isteyeceğim."

Niye Barış?

"Ülkemize yapılanları,

Şu özerklik nanesini,

Arkadan vurulan askerlerimizi,

Yapılan kahpelikleri bir türlü hazmedemiyorum".

Peki niye bu tehlikeli bölge?

Herkes oraya gitmemek için bahane üretiyor!

Barışın cevabı net;

"Başkalarının ne düşündüğü çok önemli değil,ben oraya gitmek,kahpece öldürülen kardeşlerimin intikamını almak,gücümün yettiğince üç beş PKK"lı şerefsizi gebertmek istiyorum."

Peki ama senin adın Barış,niye böyle birden SAVAŞI düşünür oldun!

Birileri barışa hizmet edesin diye bu ismi koymuşlardır eminim.

"Yok ağabey,o artık eskidendi,şimdi barış değil savaş zamanı,dayım bir şekilde Atatürk"ün ,yurtta sulh cihanda sulh sözlerinden etkilenmiş,

Adımı da BARIŞ koymuş,

Ama birileri bunu istemiyor galiba!Onun için biz Türk çocuklarına vatanımızla ilgili bir görev düşüyor.Kanımızın son damlasına kadar ülkemizi korumak,böldürmemek."

İşte böyle gönül dostları.

Sanmayın ki Güneydoğu"da olanlardan insanlarımız etkilenmiyor,

Sanmayın ki orada yapılmaya çalışılan kahpelikleri görmüyor

Görüyor,izliyor ve de kinleniyor.

Kötü olan açılımla,

Tahriklerle,dış dayatmalarla geldiğimiz nokta.

Binlik yıllık kardeşlik,

Birlikte yaşama olgunluğu,

Birileri tarafından yok ediliyor.

Ötekileşmeye başlayan toplum yapımız barışı,

Barış gibi gençlerimizi tehdit ediyor.

Ve en önemlisi toplumumuzun, Güneydoğumuzun vatanını seven bazı çileli insanlarını da bu minvalde değerlendirme haksızlığını sebep oluyor.

Yediği kapı pisleyenler,

Her türlü kullanıma açık olanlar,

İhanetin her türlü rüzgarından payını alanlar,

Kötü bir şey yapıyor,

Bizi bu çileli bölgemizden ötekileştiriyor.

Bunun sonucu da pek iyi olmayacak.

Bilginize