AMASYA; Tarih boyunca şehzadelerin, bilginlerin alimlerin ve sanatkarların ediplerin, yetiştiği ve barındığı bir ilimiz. Bu özelliğinden dolayı ''Kubbet-ül-Ulema'' yani; ''alimlerin toplandığı yer'' ismi verilmiş olup, bu tabir eski pekçok kitapda geçmektedir. Amasya, Yeşilirmak'ın açtığı dar boğaz üzerinde, deniz seviyesinden 400 m yükseklikte, dağ, ova su ve yeşilliğin kucaklaştığı şirin ve tarihi değer taşıyan bir ildir Amasya. Yeşilırmak, şehrin ortasından akar. Nehrin batısı eski şehirdir. Amasya; ''Yozgat, Tokat, Çorum ve Samsun illeri ile çevrilidir.''

İSMİNİN MENŞE'İ:

M.Ö. birinci asırda Amasya'da yaşayan tarih ve cografya bilgini Strabon'a göre, Amazonların kraliçesi Amasis, ''Amasis şehri manasına gelen'' ''Amaseia'' ismini vermiştir. Diger bir rivayete göre, Amasya şehrinin dağlarında elmas madeni çıktığından ''Elmasiye'' olan bu ismi zamanla Amasya olmuştur. Fransız seyyahi Parrot'un hatıralarında Amasya isminin ''Amasiye''den geldiği ortaya atılmıştır. Amasya isminin ''Elma diyarı'' manasına gelen "Emasiye"den geldiği rivayeti üzerinde de durulmaktadır.Bir başka rivayete göre Amasya'yı fetheden Danişmend Ahmed Gazi'nin eşi Ümmü Asiye bu şehirde, oturduğu için ''Amasya'' ismi ona izafeten verilmiştir. En doğrusu da budur.

TARİHİ:

Amasya'nın tarihi M.Ö. 4000 senelerine dayanmaktadır. Hititlerden sonra Asurlar bir süre Amasya'yı işgal ettiler. Hitit başkenti Hattuşaş, Amasya'nın güney batısındadır. M.Ö. 6. asırda Pers ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı Büyük İskender'in istilasına uğradı. Pontus krallığının başkenti Sinop'a taşınmadan önce Amasya idi. M.Ö. 1. asırda Romalılar Mitridat'ı yenince Amasya, Roma İmparatorluğuna geçti. M.S. 355'te Roma İmparatorluğunun devamı olan Bizans'ın eline geçti.712'de Araplar, İslam ordularıyla Amasya'yı fethettiler. Fakat bir süre sonra Bizanslılar Amasya'yı geri aldılar. 1071 Malazgirt savaşından kısa bir süre sonra Danişmendoğlu'nun başkenti oldu. Melik Danişmend Ahmed Gazi Amasya'yı fethetti.Daha sonra Türkiye Selçuklularının hakimiyetine geçen Amasya'ya, bilahare İlhanlılar hakim oldu.

İlhanlı genel valisi Timurtaş'ın Mısır'a kaçmasından sonra yetine tayin edilen Büyük Şeyh Hasan vekaleten Alaaddin Eratna'yı Anadolu'ya gönderdi.Bir müddet sonra, Eratna bağımsızlığını ilan ederek Eratna Beyliğini kurdu.1360'da Şadgeldi, Eratna Beyliğinden ayrılarak Amasya'da Amasya Beyliği'ni kurdu.Yıldırım Bayezid 1393'te Amasya'yı Osmanlı Devletine kattı. Osmanlılar devrinde ''Şehzadeler şehri'' olarak, isim yapmıştır. Osmanlı sultanlarından İkinci Murad ve Yavuz Sultan Selim Han Amasya'da doğmuşlardır.Fatih Sultan Mehmed Han 8 yaşında iken Amasya valisi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Han sık sık Amasya'ya gelmiştir.Ikinci Bayezid şehzadeliğini Amasya'da geçirmiştir.

1402 Ankara Savaşını Timur Han kazanınca, Amasya'nın teslim olmasını istedi. Amasya teslim olmadı.Timur'un Amasya halkını cezalandırmasını, Amasya'daki alimlere sorduğu 10 sual kurtardı. İlyas Çelebi, Timur'un sorduğu on suali bilince, Timur, Amasya halkını bağışladı. Amasya, Osmanlı Devletini ikinci defa kuran Çelebi Sultan Mehmed'in üssü oldu.Devlette birliğin sağlanmasından sonra Amasya, sancak merkezi oldu.Bir ara Rum eyaletinin de merkez sancağı vazifesi gördü. Sultan İkinci Murad ve İkinci Bayezid gibi Osmanlı sultanları ve bazı şehzadeleri Amasya'da sancağa çıkıp, bir taraftan idare tecrübelerini arttırırken, diğer taraftan Amasya'nın geniş kültür muhitinin ilminden istifade ettiler.

Osmanlı idaresi altında Amasya, bir çok tarihi hadiselere şahit oldu.Osmanlı Devleti ile İran Safevi Devleti arasındaki ilk barış da, 29 Mayıs 1555'te Amasya'da yapılmıştır. Tanzimattan sonra Sivas'a bağlı bir sancak haline getirilen Amasya, İstiklal Harbinde mühim bir yer işgal etmiş, Sivas Kongresine burada karar verilmiştir. Meşhur Amasya Tamimi Türkiye'nin bütün şehirlerine buradan duyurulmuş ve Amasya Protokolü burada imzalanmiştir. 1773 ve 1841'de şiddetli deprem, 1915'te büyük bir yangın Amasya'yı büyük çapta harab etmiştir.