Eskiden beri analarımızın erkek çocuklarına bir ninnisi vardır. Dizlerinde salladığı çocuğuna; ''büyü yavrum büyü...büyüde seni askere yolcu edeyim.''

Askerlik hizmeti, Türk Milletinin vazgeçilmez onuru, iffeti, namus borcudur. Eskiden Anadoluda askere gitmeyenlere kız bile vermezlerdi. Şimdiki zengin annelerde çocuklarını askere göndermemek için Devletin kanun çıkarmasını istiyor. Doğuya oğlumu yollamam diyen anneleri dinledik. Doğusuyla batısıyla, güneyi ve kuzeyi ile Türkiye Cumhuriyetinin toprakları ve vatanıdır. Bu aziz vatanı korumak, her türkün namus borcudur. Biz böyle okuduk, böyle büyüdük. Ve böylede öleceğiz. Askerlik görevini yapmasın diye çocuklarını Avrupaya gönderen zengin aileleride Alla'ha havale ediyoruz. Ben, vatani borcumu severek yaptım. Oğullarımı ellerimle götürdüm, Karnizondan içeri girmeden de dualarını yaptım. ELHAMDÜ LİLLAH. Vicdanım rahat, gönlüm huzurlu. Bu yaşımda beni yine çağırsalar vatanım için gitmeğe hazırım. Çünkü bu vatan bizim vatanımız, bu vatan; ''TÜRKÜN VATANIDIR.''

''Vatanı olmayanın dinide olmaz.''

Hadis-i Şerifler de, Allah yolunda nöbet tutma'nın fazileti'nin büyüklüğünü değişik şekillerde ifade etmektedirler:

"Allah yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin kamçısının cennetteki yeri, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır.Kulun Allah Teala'nın yolunda akşamleyin veya sabah erken vakitteki yürüyüşü de dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır" (Buhari)

Çocuklarım; ''Güneydoğu'da askerlik yapsın istemiyorum. Endişeliyim.Bu çocuklar ne olacak? diye düşünüyorum. Güneydoğu'ya askere göndermek istemiyorum.'' diyenleri de duyduk. Bunlar zengin patronlar...Bunlar ölümden çok korkarlar. Zora gelemezler.

Şehitlik mertebesine erişen gençlerimize baktığımızda da Allaha, Peygamberine ve Vatanına bağlı fakir aileler olduğunu görüyoruz.Kendisi askerken mübarek anasının evinin eletriği kesilen şehitlerimizide gördük.

Bu memlekette milyonlarca insan kaçak eletrik kullanıyor. Kaçak eletrik kullananların evlerine bile giremiyorlar, ama askerin anasının evine çok rahat girerek, eletriğini kesebiliyorlar. Kullanılan kaçak eletrik kullananların eletriklerini neden kesmiyorda dürüst vatandaşaı faturalarına ekliyorlar.

Bu bir kul hakkıdır, günahtır.

Bizler, Sarıkamışta, Balkanlarda, Çanakkale de ve Yemen de bu kadar şehit vermeseydik, şu anda bizimde vatanımız olmazdı. Mübarek topraklarımızı korumak bizim asli vazifemizdir.

Bu memleketin ekmeğini yiyen, suyunu içen bütün haklarından yararlanan her vatandaş askerlik görevini yapmak mecburiyetindedir. Ölüm, sadece Güneydoğuda değil, batıda da ölüm var. Bu Allah'ın canlılara vermiş olduğu tahsisattır. Zamanı gelen ölür. Buna inanarak yaşamalıyız. Zengin çocukları'nın askerlik hizmetini yapmaması için çeşitli yollara başvurmanın doğru olmadığına inanıyorum. Onların bir kısmı çifte vatandaş veya Bedelli askerliğin çıkmasını beklerler. Rahat büyümüşler, sıkıntıya gelemezler.

Ben Avrupanın vatandaşıyım, Avrupa pasaportu taşıyorum diye öğünenlere diyorum ki; ''Benim Türkümün ayyıldızlı vatandaşlığını ve pasportunu Avrupalılara asla değişmem.''

Benim vatandaşlığım, ayyıldızlı pasportm benim velinimetimdir. Anam babam bana ne kadar mukaddes ise, TÜRK vatandaşlığı, TÜRK Pasaportuda okadar mukaddestir.

Ben buyum...Beni seven varsa böyle sevsin...