Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, ülkemizin özellikle son 10 yıldır büyük bir savaş verdiğine vurgu yaptığı yazısında, söz konusu savaş verilirken muhalefetin düşmanla iş tutmayı tercih ettiğini belirtti. "Biz hem düşmanla hem de içerideki işbirlikçileriyle savaşıyoruz" ifadelerini kullanan Güler, "Bu millet çok pis hesap sorar bilesiniz!" uyarısını yaptı. İşte Akşam gazetesindeki yazının ilğili bölümleri:

"Savaş ne kötü değil mi?

Yerle bir olan şehirler, yitip giden hayatlar, ülkesini terk etmek zorunda kalan kadınlar, çocuklar...

Ölen anneler, babalar, evlatlar...

Savaş çirkin, savaş acımasız, savaş soğuk...

Koskoca bir ülkede taş üstünde taş kalmadı. Şehirler ağır ateş altında yerle bir oldu.

Peki, Rusya mı kazandı Ukrayna mı?

İkisi de kaybetti!

Avrupa'nın burnunun dibinde yaşanan bu savaş uzun yıllar sonra ilk kez onları da tedirgin etti.

Irak'a 'kitlesel imha silahları var' yalanıyla müdahale eden ABD, Rusya'ya 'kitlesel imha silahları var' diye müdahale etmiyor.

Bu ne yaman çelişki böyle!

Ukrayna düşmezse kaç yılda toparlar acep?

20 mi 30 mu?

Gelelim bize.

Onlarca yıldır etrafımız ateş çemberi!

Ukrayna'nın 'Maydan'ı bizim de 'Gezi'miz vardı!

Onlar 'Maydan'dan evlerine döndüklerinde Kırım'ı kaybetmişlerdi.

Bizimkiler 'Gezi'den döndüklerinde PKK Doğu ve Güneydoğu'da çukurlar kazmaya cesaretlenmişti.

PKK terör örgütü de bizim şehirlerimizi yerle bir etmişti. Yüzlerce şehit verdik ancak bir karış toprak vermedik.

Diyarbakır, Hakkâri, Cizre ve başka illerde tıpkı Donbass ve Lugansk gibi özerklik ilan edilecek, başkaca ülkeler tarafından da tanınacaktı.

CHP'liler o günlerde PKK uzantısı HDP ile kol kola girmiş 'siviller katlediliyor' yalanıyla uluslararası güçleri müdahaleye çağırıyordu.

Yahu nasıl unutursunuz? Nasıl görmezden gelirsiniz? Ne ara bu kadar vurdumduymaz oldunuz?

Atatürk'ün kurduğu CHP'nin bugünkü genel başkanı Kılıçdaroğlu çukur terörüne katılan PKK'lıları 'arkadaşlar' diye kutsuyordu!

Bu ülke özellikle son on yıldır büyük bir savaş veriyor!

Tıpkı milli mücadele yıllarında olduğu gibi!

Fransızlar Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG terör örgütüne destek verirken neredeydiler?

Fransız beton şirketi NATO standartlarında devasa tüneller inşa edip PKK'nın hizmetine sunduğunda niçin ses çıkarmıyorlardı?

Peki ya ABD elli bin TIR dolusu silah verirken!

Ya 15 Temmuz gecesinde NATO Türkiye'yi işgale kalkışırken!

Kemal Bey belediye başkanının evinde 'Erdoğan'ın şehadet haberini' bekliyordu. Sonrasında o işgal girişimini yok saymadı mı? İşgale direnenlere itibar suikastı yapmadı mı?

Evet, savaş kötü! Bunu en iyi biz biliriz!

Zira biz hem düşmanla hem de içerideki işbirlikçileriyle savaşıyoruz.

'Ne işimiz var Libya'da' diyenler kimin adına iş tutuyordu?

'Ne işimiz var Suriye'de, Irak'ta' diyenler tezkereye 'hayır' oyu vermediler mi?

'Ne işimiz var Doğu Akdeniz'de' diyenleri ne yapacağız?

Peki ya İHA'ya, SİHA'ya, S-400'e savaş açanları?

Bugün beyimiz utanmasa 'SİHA'yı' ben yaptım' diyecek!

Üzgünüm beyler! Bu ülke milli mücadele verirken siz yoktunuz. Dahası düşmanla iş tutuyordunuz.

Erdoğan'ı bir başına yapayalnız bırakmıştınız!

Türkiye bugün tüm saldırılara, engellemelere rağmen bölgesel lider bir ülke.

Dost düşman herkesin kabul ettiği bu hakikati varın siz inkâr edin!

Üzgünüm beyler! Algıyla peşinize takıp sürüklediğiniz kitleler er ya da geç sizden hesap soracak.

Bu millet çok pis hesap sorar bilesiniz!"

Editör: Haber Merkezi