İbn Ömer (RA) şöyle buyurmuştur:
Ben Peygamber Efendimizin (SAV) şöyle dediğini duydum:

Bir Müslümana, Allah'a isyan ve günah işleme gibi bir husus söz konusu olmadığı sürece, ister hoşlansın ister kerih görsün her halükarda yöneticisine itaat etmek düşer.

Bir günah işlemesi ve Allah'a isyan etmesi istendiğinde ise itaat etmesi söz konusu değildir. Zira Halık'a isyanın söz konusu olduğu bir yerde mahluka itaat yoktur. (Buhari ve Müslim)

İbn Ömer (RA) demiştir ki:

Biz, Resulullah'a (SAV) kendisini dinleyip itaat etmek üzere biat ettiğimiz zaman bize, “gücünüz yettiği nisbette” kaydını hatırlatırdı. (Buhari)

İbn Ömer (RA) demiştir ki; Resulü Ekremi (SAV) şöyle buyururken işittim:

Kim itaat edeceğine dair söz verdiği devlet reisine karşı geçerli bir mazereti olmadan başkaldırırsa, kıyamet günü Allah'ın huzuruna, tutunacağı 
hiçbir delil olmaksızın çıkar. 
İdarecisine itaatini belirten biatını yapmadan ölen kişi de, cahiliye devrinde ölmüş kimse gibidir. (Müslim)

Hz. Enes (RA) Peygamber Efendimizin (SAV) şöyle dediğini rivayet ediyor:

“Üzerinize idareci olarak saçları kıvırcık, üzüm gibi siyah bir köle dahi atansa, dinleyin ve itaat edin.” (Buhari)

Ebu Hureyre (RA) Peygamber Efendimizin (SAV) şöyle dediğini rivayet ediyor:

“Sana düşen şey, darlıkta ve bollukta, sevinçte ve kederde, herhangi bir konuda başkasının sana tercih edilmesi gibi bir durumda, yani her halükarda itaat etmektir. (Müslim)

Ebu Hüreyre (RA), Efendimizden (SAV) şöyle rivayet ediyor:

“Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiş; bana karşı gelen de Allah’a karşı gelmiş sayılır. 
Devlet reisine itaat eden bana etmiş, ona karşı gelen de bana karşı gelmiş gibidir. (BUHARİ)

İbni Abbas Efendimizin şöyle dediğini naklediyor:

“Devlet başkanında çirkin bulduğu bir uygulama ile karşılaşan kimse sabretsin! Zira kim devlet otoritesine itaatten bir karış uzaklaşırsa cahiliye devrinde ölmüş gibi olur. (Buhari)