Amasya’da 18 yıldır süren Oluz Höyük kazıları, Anadolu tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine dayanan höyük, Hitit, Frig ve Pers medeniyetleri dönemlerinde önemli bir inanç merkezi olarak kullanılmış. Kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Şevket Dönmez, höyüğün dini merkez olma özelliğini hiç kaybetmediğini belirtti.
Oluz Höyük’ün Tarihi Zenginliği
Oluz Höyük’te yapılan kazılar, Kalkolitik Dönem’den başlayarak Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Pers, Med ve Helenistik Dönemlere kadar birçok medeniyetin izlerini ortaya çıkardı. Bunun yanı sıra Anadolu’ya ilk gelen Türk topluluklarına ait kalıntılar da höyüğün zengin tarihini gözler önüne seriyor.
Dini Bir Merkez: Hititlerden Perslere
Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, höyüğün dini fonksiyonunun tarih boyunca devam ettiğine dikkat çekti:
"Hitit Dönemi’nde başlayarak Frig Dönemi’nde büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılmış. Persler döneminde ise ateş kültü ile dini çeşitlilik kazanmış. Ancak höyük, her zaman dini bir merkez olarak değerlendirilmiş."
Anadolu’da Tek: Pers Yolu
Oluz Höyük kazılarında ortaya çıkarılan 2 bin 500 yıllık Pers Yolu, Anadolu’daki tek örnek olmasıyla dikkat çekiyor. Konservasyon çalışmaları için hazırlıkların sürdüğünü belirten Dönmez, bu yolun ve kutsal alanların ayağa kaldırılarak Amasya’nın turizmine kazandırılacağını ifade etti.
“Amasya Turizmine Büyük Katkı Sağlayacak”
Amasya Valisi Önder Bakan, kazı alanında yaptığı incelemede Oluz Höyük’ün turizm potansiyeline vurgu yaptı:
"Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle kazılar daha iyi bir noktaya gelecek. Oluz Höyük, Amasya’nın turizm değerini artıracak önemli bir merkez olacak."
İncelemeye, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bilal Eken ve Amasya Müzesi Müdürü Celal Özdemir de katılarak kazılar hakkında bilgi aldı.
“Geleceğe Miras Projesi” ile Korunuyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında ilerleyen kazılar, tarihi ve kültürel mirasın korunması adına önemli bir adım olarak görülüyor. Bölge, gelecekte sadece bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda bir turizm merkezi haline gelmeyi hedefliyor.
