KARAGÜLÜ bilmiyorsunuzdur. Ben de bilmiyordum öğrendim. Halfeti’de yetişir. Kapkara bir gül. Sarıgül’ü ise çok severim. Hem gül olarak hem de Mustafa olarak. Çok genç yaşlarda meclise milletvekili olarak girmişti. Tanıştık. Dostluğumuz devam etti. İlerleyen yıllarda belediyeciliği seçti. Kendi doğrularında kararlı, inatçı, enerji dolu, dostuna dost, arkadaşına arkadaş yapısıyla çok da seveni oldu. CHP-DSP arasında mekik dokudu.
Şişli’de akla gelen ilk isim. 2003 veya 2004 yılıydı. 19 Mayıs için Samsun’daydık. Sarıgül gelmiş ve rekor sayılabilecek bir bayrak yaptırarak binlerce kişiyi Ay-Yıldız’ın altında yürüterek şahane bir tören gerçekleştirmişti. Sohbet koyulaştı. Konu CHP’ye geldi. İlk ateşlemeyi orada yaparak Samsun sokaklarında dolaşıp nabız yokladı. CHP’de bitmek bilmeyen kurultay kaosu ve başkanlık mücadelesine o da katılmıştı.
‘Şimdilik erken Sayın Sarıgül’ dedim. Ama yüksek enerjisi ve günlerdir beynindeki duygusu ile ok yaydan çıkmış, CHP genel başkan adaylığını orada, oturduğumuz geminin kıçında ilan ederek yola koyulmuştu. Hatta o dönem CHP yöneticilerinden Haluk Koç ile de fikir tartışmasına girmişti.
İçi dışı bir adam
İçi dışı bir adam. Aynı şeffaflıkta da yaşayan siyasetçi. Bırakın CHP Genel Başkanlığı’nı başbakanlığını hayal edip eski başbakanlık binasının merdivenlerinden çıkınca ilk sağdaki odayı bana tahsis etmişti projesinde. Sonraki yıllarda bir iki kez Sarıgül’ü Şişli belediye başkanı olarak ziyaret ettim. Şişli ilginç ilçe. İstanbul’un büyük sanayicileri, ticaret erbabı ve hatta zenginlerinin bulunduğu yer. Ama Kuştepe gibi alt gelirli mahalleleri de var. Sarıgül’ün zenginlerle de, alt gelir grubuyla da arası iyiydi. Cenazeye, camiye de gider, Ermeni kilisesine de havraya da... Böyle bir siyasetçi enerjisine yenilerek kurultayda Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’i yumrukladı.
Kurultaya gölge düştü. Niye yaptı bilemem... Ancak yol arkadaşım, birlikte mücadele verdiğimiz ortağım, kardeşim Ufuk Güldemir’in cenazesi sırasında işini gücünü bırakıp bizi yalnız bırakmaması beni çok etkilemişti. Kaldı ki rahmetli Ufuk, Sarıgül’den pek de haz etmezdi. Aynı Sarıgül, 2014’te CHP’nin İstanbul için kozu oldu. CHP, büyükşehir belediye başkanlığı için Sarıgül’ü sahaya sürdü. Ya harcamak için ya güçlü bir aday bulamayıp Sarıgül’le seçimi kazanacağını umut ettiğinden. Sarıgül elinden geleni yaptı. Adnan Polat gibi çok çalıştı. Gezmediği sokak, gitmediği kıraathane kalmadı. Ama CHP’nin İstanbul’daki oy potansiyeli o kadardı. Seçilemeyeceğince 5 yıl tribünden izledi siyaseti. Şişli’den seçilen Hayri İnönü ile sorunlar yaşadı. Çok da çomak sokmadı. Köşesinde bekledi.
Adaylık bekledi
Tenzili rütbe gibi düşünmeyip, Şişli’yle kucaklaşmak adaylık bekledi. Şubatın başına gelmemize rağmen banko görünen ve hatta garanti sayılan Şişli ilçesinin adayı hala açıklanmadı. Sarıgül yine ani karar ve yüksek enerjisinin getirdiği hezeyanla, ‘Yorulduumm’ diyerek bir kez daha CHP’den istifa etti ve dün kapılarını açan DSP’ye dönüş yaptı. Kim kazandı, kim kaybetti? Bilemem. Ama TBMM Başkanı, eski Başbakan ve yatırımları ile tarihe imzasını atan bir ulaştırma bakanlığı geçmişi olan Binali Yıldırım karşısında tek başına mücadele eden Sayın İmamoğlu 3-5 oya muhtaçken, en garanti görülen Şişli de heba oldu.
Sarıgül, DSP adayı olarak seçilir mi? Sandıkta göreceğiz. Ama CHP, amip gibi bölünerek çoğalıyor. Şişli’den Sarıgül’e giden oylar, Sayın İmamoğlu’nun kaybedeceği oylar olarak ele alınmalıdır. Neydi CHP’nin B planı, bilinmiyor. Cumhur İttifakı’nda taşların yerine oturduğunu görüyoruz. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan şölen kapsamında Ankara’da manifestosunu açıklayacak.
MHP Lideri Devlet Bahçeli bir tek oyun hesabını yaparcasına Binali Yıldırım için İstanbul çıkarması yaptı. Koca İstanbul başkan adayı Sayın Ekrem İmamoğlu ise ilçe adaylarından yoksun, metrobüste, vapurda, metroda oy mücadelesi veriyor. CHP’nin aylardır süren parti meclisi ve MHK’larından sonuç çıkmazken, İstanbul il başkanının istifa edip geri almasıyla da sorun yaşanıyor. Ankara kulislerine Sarıgül’ün karşısına Gürsel Tekin’in aday olacağı düştü. Büyükşehir için aday adayı olan Gürsel Tekin, Kadıköy’e razı olmuştu. Şimdi Sarıgül’ün karşısında Şişli’de mücadele edecek. Kıran kırana kardeş kavgası. Sapsarı bir Sarıgül varken, kapkara bir karagül tercihinin mutlaka bir nedeni olacaktır! CHP’nin stratejisini anlamaya imkan yok.
