BAŞKA çare yok gibi. Önce seçmenin nabzı tutuldu. Birlik, beraberlik sağlandı. Kenetlenme oluştu. Grup salonunda kucaklaşıldı. İştahlar kabartıldı. Ve meydan okuma turlarına başlandı.
Sonra da anket sonuçlarına bakılmaya başlandı. Anketleri pek sağlıklı bulmam. İstatistikleri de... 
Rahmetli Demirel'in dediği gibi, "Siyasette dün dündür, bugün de bugün!" Ne olmaz denilenler oldu. Ne favori bakılanlar hayal kırıklığına uğradı.
 
Erbakan'ın yüzde 20'lere ulaşması, Ecevit'in yüzde 19'dan yüzde bir buçuklara gerileyişi, Demirel'in ara seçimlerdeki 5 - 0'lık galibiyetiyle hükümet düşürmesi, Muhsin Yazıcıoğlu'nun 8 milletvekili ile dışardan desteklediği hükümetin oluşumu ve güvenoyu alması, MHP'nin DSP ve ANAP'la koalisyonunda patron parti vaziyeti ve erken seçime gidilişi...
Cem Uzan'ın yüzde 7'lik oyu ile ANAP ve DYP'nin dışarda kalmasına neden oluşu ve Ak Parti'nin tek başına iktidar olmasına yaptığı katkı...
 
Deniz Baykal'la CHP'nin baraj altı kalarak tahmin edilemeyecek bir hüsran ile meclis dışına kalışı... 
İlk aklımıza gelen şok sonuçlardan örnekler bunlar.
Gelinen şu noktada ise kıyasıya bir mücadeleye hazır bekliyoruz. Referandum ile başlayan iki büyük gövde duruşunu destekleyen yan ama ana dallarıyla genel seçimler de aşıldı. Ve artık resmen Cumhur ile Millet İttifakı adını alan taraflar ister istemez yan zenginlikleriyle güç topladı.
 
Şimdi de görülüyor ki bu iki yapı ana dallar olmadan hedefe ulaşamayacak.
İyi Parti'nin yasa engeline takılmayarak seçime girmesini sağlayan 15 milletvekili borç vermesiyle CHP'nin desteği kolay kolay unutulmayacak. Bu jest ve bu destek İyi Parti'yi vicdanen de madden de ittifak desteğine zorunlu kılıyor. Rüşt ispatına ihtiyacı olan İyi Parti desteksiz haliyle yalnız kalabilir ve MHP'ye karşı kalkansız duruma düşebilir. Kazanacağı banko il ve ilçe tahmininde bulunmak çok zor İyi Parti için. Bu nedenle CHP'yi destekleyerek artık oyların heba olmasını engellemek ve kazanılacak başkanlık ekibi içinde üyeler olarak yer elde etmek ehveni şer gibi geliyor. 
 
Prestij noktası ise başkent Ankara. Mansur Yavaş'ın önceki dönem CHP'den aday oluşu bir resmiyet kazandırdı. İyi Parti adaylığı ise ittifaka by pas sağlar. MHP kökenli Yavaş da bu formülü benimsiyor ama CHP tabanı illa da parti isimli adayla ısrarlı. Mansur Yavaş yavaş yavaş gündemdeki sıcaklığını soğutarak yeni isim aranmasına katkı sağlıyor gibi... CHP biliyor ki İyi Parti ve Saadet Partisi oylarına ihtiyacı var. Mansur Yavaş'a "Hayır" denmesi zor. Geçen dönemki adayı çünkü. HDP'nin de bölge dışındaki oyları özellikle İstanbul, Mersin, Antalya ve Adana'da şart gibi... 
AK Parti seçimlere en iyi hazırlanan taraf tartışmasız. Burada görülüyor ki MHP'siz kaleleri yıkılabilir. MHP bazen sert, bazen mesajlı çıkışlarıyla kendisinden emin hareket ediyor. Hedefteki il ve ilçeleri belli. Alabilir de kıl payı kaybedebilir de. Ama faturası nasıl çıkar, bilemem. 
 
Yerel seçim sonuçlarındaki ittifaksız olabilecek hüsran siyasi havayı da, meclis içindeki hareketliliği de bire bir ilgilendirecektir. Bu bir. İkincisi bıçak sırtındaki büyük iller var. İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana'daki MHP oyları sonucu etkilemez mi?
MHP bu illeri kazanamazsa ki Adana, Mersin, Manisa ve Osmaniye banko gibi diğer il ve ilçelerin sonucunu sarsar. 
Özellikle Adana ve Mersin CHP, MHP ve AK Parti arasında yüzde 30'ar gibi. Bu iki ilde yüzde 10 civarında potansiyeli olan HDP'yi unutmayalım. Manisa'da ise yarı yarıya bir oran var.
 
Demek ki AK Parti'nin de MHP'nin de yani Cumhur İttifakı'nın devamına ihtiyaçları var görünüyor. 
Aksi halde meydanlarda seçmen karşısında cephe genişlemiş olacak. MHP, ekonomi, enflasyon, andımız, Fesli Kadir, dolar, pahallılık ve af konularına değinmeyecek mi? AK Parti ise olası bu seslenişlere yanıt vermeyecek mi? Ve bir cephe daha oluşmayacak mı?
 
Oy dağılımı ilçeleri de yakından ilgilendiriyor. Üç beş bin seçmenli ilçelerde üç beş oy bile seçim kazandırır. 
Sinop'ta belediye başkanlığı bir tek oyla kazanılmadı mı? 
MHP'li Cemal Enginyurt uyarı niteliğinde konuştu. Sanki "Günah bizden gitti" der gibiydi. Her ne kadar sayın Bahçeli bu sözlerin MHP'yi bağlamayacağını açıkladıysa da laf yerine ulaştı.
AK Parti girdiği bütün seçimleri kazanarak özgüvenli, tecrübeli ve seçim mühendislerinin yüksek öngörüsüne sahip.
Çıkış yolu belli. Belli ama seçim navigasyonu hangi yolu sağlıklı kılacak, hangi yolu gösterecek göreceğiz.