Kudüs, üç ilahi dindede önemli bir yere sahip olan, çevresiyle  mukaddes ve mübarek kılınmış bir şehirdir.

Beytül- Makdis olarakta bilinen Kudüs, ve çevresinde Hz. İbrahim, Hz. Yakup, Hz. Musa, Hz. Süleyman ve Hz. İsa gibi nice Peygamberler yaşamıştır.

İsra ve Miraç olayı ile Kud'sün son kudsi misafiri Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) olmuştur.

Mescidi haram ve mescidi Nebevi ile birlikte en önemli üç mabedimizden  biri olan İslam'ın ilk kıblesi olan Mescidi Aksada Kudüstedir.

Kudüs, her mü'minin gönlünden başlandığı ve aziz bildiği bir şehirdir.

Hazreti Ömer devrinde 638 yılında fethedilen Kudüs'te Müslümanlar uzun yıllar adaletli bir yönetim sergilemişlerdir.

Herkesin canına, malına, saygı duymuşlardır.

1099 yılında Kuds'ü işgal eden Haclılar, Burada yaşayan müslümanlarla Musevileri katlederek, tarihin şahit olduğu en büyük vahşetlerden birine imza atmışlardır.

Şehri yağmalayıp talan etmişlerdir. 1187 yılında büyük komutan Selahaddin Eyyubi, Kuds'ü fethederek, hasret kaldığı adalet ve birlikte yaşama ortamına 

yeniden kavuşmuştur.

Ancak, Kudsün yarım asırdan fazla süredir maruz kaldığı zulüm, yüreklerimiz derinden yaralamaya devam etmektedir.

***

Hıristiyanların Meryem oğlunu (İsayı) öğmekte aşırı gittikleri gibi, sizde beni öğmekte aşırılık göstermeyin.

Şüphesiz ki ben Allah'ın kuluyum. Onun için bana '' Allah'hın kulu ve Resulü deyin''. (Buhari)

Hiç bir kişi yoktur ki, bir seçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Yüce Allah ona bunun hesabını sormasın..(Nesai)