Bir gün bağdad da  duası kabul olan  bir derviş zuhur etti. Haccacı Zalim haber alarak onu yanına çağırdı ve dedi ki; '' Benim hakkımda hayırlı bir dua et'' .

Derviş; '' Ya Rabbi Bu adamın canını al'' diye diye dua etti. Haccac; Allah aşkına bu nasıl duadır? diye sorunca derviş ona şu cevabı verdi;

''Bu hem senin hakkında hemde bütün müslümanlar için hayırlı bir duadır.'' 

Mesnevi: Ey elinin altındakileri inciten iktidar sahibi adam! Bu hal bakalım ne kadar sürer? Hükümranlık senin nene lazım? Halka zulüm edeceğine ölmek daha iyidir''.

HİKAYE: Zalim padişahlardan biri, iyi bir dindar bir insana sormuş; İbadetlerden, hangisi daha fazla önemlidir ve insana daha çok sevap kazandırır?

Dindar adam şu cevabı vermiş; '' Senin için yarım gün, ta öğleye kadar uyumak daha hayırlı ve sevaptır.Çünkü uykuda olduğun bu müddet zarfında ahaliye zulüm ve eziyetin olmaz.'' 

KIT'A; Bir zalimi günün yarısına kadar uyuyor gördüm. Dedim ki; Bu herif bir fitnedir. İyi ki uyuyor''. Uykusu uyanıklığından daha hayırlıdır.

Hikaye: İşittiğime göre padişahlardan biri, bir gece sabaha kadar içki içmiş. Son derece sarhoş bir halde şöyle diyor: 

''Dünyada bizim için şu dakikadan  daha hoş bir an yoktur. Çünkü  ne iyi bir şeyi düşünüyoruz ne de fena bir şeyi ve kimseden de bir kaygımız yok''. 

Nesir: O gün, günlerden soğuk bir kış günü imiş. Dışarıda çıplak bir derviş de yatıyormuş. Sarhoş, padişahın bu sözünü işitir işitmez şöyle demiş: '' Evet doğru. Dünyada kimse senin bu ikbal ve saadetinde değildir. Dünyada senin nail olduğun bu saadet kimsede yoktur ve kimseden kaygıda yoktur. İyi ama, bizim için de  tasalanmaz mısın?