Yönetenlerimizi anlıyorum.
Enflasyonla mücadelede,
Faizlerle mücadelede olağanüstü bir caba gösteriyorlar.
Biliyoruz ki yüksek faiz ekonominin cellâdıdır.
Ekonominin kanını emer.
Dolayısıyla insanımızın da cebinden çok şeyi alır götürür.
Fakirleştirir. Ekonomi çarklarının dönmesine,
Yatırımınların yapılmasına engel olur.
Cumhurbaşkanının da en nefret ettiği hiç duymak istemediği
Söz yüksek faizdir.
Buraya kadar tamam.
Tabii bu durum ile mücadele etmek gerekir.
Ancak bu belirli piyasa dengelerine göre olur.
Ben ekonomi uleması değilim.
Üniversitede öğrendiklerim ve de okuyup dinlediklerimle bilgilerim sınırlı.
Ancak bunlar yapılan bazı yanlışları görmeme engel değil.
Küçük bir anekdotla bu yanlışları sıralamak istiyorum.
Adam İstanbul’un bir ilçesinde sıradan bir kafeteryaya giriyor.
Eşi ile birer kahve içme niyetinde.
İçiyor da…
Hesap geliyor iki kahveye yazılan hesap “100 TL”.
Adam sinirleniyor. Kafeterya işleticini çağırıyor;
“Bu ne ya kardeşim.50 TL ye kahve mi olur.
Bir daha buraya gelmeyeceğim. Utanın.

Sizin CENAZE NAMAZININ bile kılınmaz der çıkar.

ESNAFIMIZ MARKETÇİMİZ RAYDAN ÇIKTI

Görünen o ki piyasalarımızda inanılmaz bir dengesizlik var.
Satıcı kafasına göre fahiş fiyatlar koyuyor.
Kör tutanın elinde kalıyor.
Doğal olarak ta insanımız bu dengesiz fiyatlardan etkileniyor,
Hatta bazen çıldırıyor.
Hükümet, yönetenlerimiz de iste bu tür vicdan muhasebesi
Yapmayanlar mücadele etmeye çalışıyor.
Ama her açgözlünün başına bir vergi memuru,
Her fahiş fiyatçının başına bir zabıta dikmen mümkün değil.
Çalışıyor da bazen hatalar yapıyor.
Nedir bu hatalar gelin bir bakalım.

MERKEZ BANKASI

Merkez Bankamız son toplantısında faizleri
100 baz puan indirdi.
İndirir bir şey diyemeyiz.
Demek ki bir bildikleri(!)var.
Ancak enflasyonun yüzde yetmişleri geçtiği.
Piyasada zamların yüzde seksenlere yüzlere dayandığı,
Eletriğe, doğalgaza, maaşlara yüksek zamlar yapıldığı bir ortamda
Senin faizleri yüzde13,5’larda tutmaya mantıksız.
Tutamazsın da.
El altından geceliklere, yıllık faizlere verilen oranlar
Bunun böyle olmadığını zaten gösteriyor.
Dünyada, Almanya gibi ABD gibi AB gibi ekonomisi güçlü ülkeler,
Faiz yükseltirken bizim gibi ekonomisi sıcak paraya ihtiyaç duyan,

Cari açığı olan ülkemizde yönetenlerimizin,
Faizleri indirmeye çalışması da bir başka
Anlaşılmaz durum.

KİRA ORANLARI

Bir de şu kiralara konulan yüzde 25’lik artış kararı.
Bu da yanlış.
Enflasyonla mücadele piyasa koşullarında olur.
Sen enflasyon oranlarını belli rakamlara çekersen,
O kiralar da doğal olarak o rakamlardan belirlenir.
Ama enflasyonun yüzde seksenlere dayandığı bir ortamda.
Her şeyin fiyatının yüzde yüz arttığı bir ortamda.
Sen vatandaşın evine barkına dükkânına yapacağı kira oranına
Karışamazsın.
Bu yanlış.
Piyasada enflasyon yüzde seksen.
Sen ev sahibine yüzde 25’ten çok kira artıramazsın diyorsun.
Senin yanlışlarınla yükselen bir enflasyonu, senin olmayan,
Başkasının malına sınırlama koyarak düşürmeye çalışman
Ekonomi kuralları ile çelişen bir durumdur.
O mal sahiplerini mağdur etmen demektir.
Özetle dostlar ekonomi yönetiminde, piyasalarda,
Bakkalda, manavda, markette hala bir kesmekeş var.
Bir gerçek de bir kısım piyasa yapıcısı da ahlaksız.
Üç liraya mal olan iki fincan kahveyi 100 liraya satman bunun
En basit ve de barız örneği.
Ne diyelim Tanrı ülkemizin ve de insanımızın yardımcısı olsun.