05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SPOR Fenerbahçe'den Galatasaray'a pankart cevabı: Hayret!

Fenerbahçe'den Galatasaray'a pankart cevabı: Hayret!

Fenerbahçe Kulübü, derbi sonrası Galatasaray Kulübü'nün pankartla ilgili suç duyurusuna ve olaylarla ilgili iddialarına cevap verdi

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki derbi sonrası tribüne asılan "Seni de seni seveni de sevmiyoruz" yazılı pankartla ilgili sarı kırmızılı kulübün suç duyurusunda bulunmasına ve olaylarla ilgili iddialara yönetici Mustafa Kemal Danabaş aracılığı ile cevap verdi.

Danabaş, kulübün internet sitesinden yayınlanan açıklamada şu ifadeleri kullandı:

PANKART: Ülkemizdeki tüm stadyumlarda giren pankartlar öncelikle emniyet güçlerimizin denetiminden geçer, onay alır ve bu işlemlerin ardından tribüne asılır. Derbide de aynı işlemler uygulandı. Konuyla ilgili olarak da emniyet birimlerinden onaylar alınmış ve o pankart asılmıştır.  PFDK sevkleri açıklandı. Dikkat ederseniz pankart sebebiyle kulübümüzün herhangi bir sevki olmamıştır.  Zaten izinsiz veya sıkıntılı bir pankartla çıkmış olsaydık talimatlar gereğince sevkler yapılırdı. Ayrıca ben bu pankartta toplumu ayrıştırıcı, birbirine düşürücü, düşmanlık ve nefret içeren bir söylem görmüyorum. Taraftarlar kendi samimi duygularını açıklıyorlar. Futbolun içinde olan herkes de bu pankartın ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor.

Yıllardır mottoları "Seni sevmeyen ölsün" olan, bunu pankartlarına, marşlarına yansıtanlar; sadece kendilerini sevmediklerini söyleyen insanlara nasıl böyle bir suçlamada bulunabiliyorlar gerçekten hayret ediyorum. Söylediğim gibi pankartla ilgili olarak gerekli mercilerden tüm izinler alınmıştır ve bu prosedürlerin ardından pankart tribüne asılmıştır. Bizim amacımız kimseye hakaret etmek değil. Burada bazı konuları hatırlatmak gerekiyor. Kimse kimseyi balık hafızalı zannetmesin. Geçen sezon kendi sahalarında oynadığımız karşılaşmada camiamızın evladı sevgili Koray Şener’i kalp krizi sebebiyle talihsiz bir şekilde kaybettik.  Koray’ın aramızdan ayrıldığı haberinin yayılması ile tribündeki tüm taraftarlarımız maçın ikinci yarısında stattan ayrılmıştı. Olayın tüm sıcaklığının yaşandığı anda yine “Seni sevmeyen ölsün" diye tezahüratı yapanların, yaptıranların bugün bir pankart üzerinden yaptıkları algı operasyonu hayret edici boyutlardadır. Tüm yaşananları görmezden gelip, bu pankarta hangi akılla tepki gösterip suç duyurusunda bulunuyorlar buna şaşırıyorum ben.

GALATASARAYLI TARAFTARLARA ZORLUK ÇIKARILMASI: Stadımızın fiziki şartları bu yıllardır aynı şekildedir. Hiçbir değişiklik yok. Sabah eşgüdüm toplantısından sonra özellikle ben talimat verdim bütün turnikelerin açık olması için. Deplasman tribününe en insani şartlarda, en hızlı şekilde girilmesi adına bütün turnikeler açıktı. Bu bizim de menfaatimize zaten. Deplasman taraftarı içeri giremediğinde, yollar çok geniş bölgede kesiliyor. O yüzden bizim de taraftarımızın rahat bir şekilde stadımıza gelmeleri için deplasman taraftarının en seri şekilde içeri girmeleri lazım. Biz de tüm imkanları kullanarak en uygun ve en hızlı şekilde içeri girmelerini sağladık. Ben her sezon kendi taraftarımızın her deplasman maçında yaşadıklarını kontrol ediyorum.  Görüyorum ki 6-8 tane turnike var sadece 1-2 tanesi çalıştırılıyor. Yeri geliyor 2300 taraftarımızı 1-2 kapıdan tribüne sokmaya çalışıyorlar. Taraftarlara eziyet yaşatılıyor. Biz tüm bunlar olmasın diye elimizden geleni yaptık, dediğim gibi bizzat ben talimat verdim sorun yaşanmaması adına.

KÜFÜRLÜ TEZAHÜRATLAR: Ülkemizde maalesef kötü tezahürat olmayan stadyum yok. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren başkanımızın liderliği ve vizyonuyla tribünlerde küfürlü tezahürat olmaması için büyük çaba gösterdik. Devre arasında anons yaptırdık. Başkanla birlikte izliyorduk maçı 2 defa merdivenden indi küfür konusunda gerekli uyarıları yaptı. Küfür için elbette hiçbir gerekçe öne sürülemez. Ancak bu açıklamaları yapanlar, kendi statlarındaki küfürleri duymuyor mu? 

SAHAYA YABANCI MADDE ATILMASI: Geçtiğimiz yıllarda oynanan derbide Fenerbahçeli oyuncuların üzerine tonlarca su atan, yüzlerce koltuk fırlatıp futbol sahalarında hiç görülmemiş bir şekilde içki şişesi atanların, bu çirkinlikleri imza atanların, şu son maçta sahaya gelen 3-5 tane yabancı maddeye tepki göstermesini hayretle karşılıyorum. Tabii bu bir savunma değil. Atılmaması gerek. Türkiye'de hiçbir sahada olmaması gerekiyor. Ama Fenerbahçeli oyunculara içki şişesi, tonlarca su, binlerce koltuk atanlar; çakılar bıçaklar atılırken görmedim, işitmedim oynayanların bugün bu kadar hassas olmasını anlayışla karşılayamayız.

YÜKSEK SESLİ MÜZİK:  İstanbul’daki deplasmanlarda taraftarımızın yaşadığı en büyük sorunlardan biri yüksek sesli müziğe maruz kalmalarıydı. Ben bunu çocuklarımla yaşadım. Türk Telekom Stadı'ndan geldiklerinde kaç kere işitme kaybına uğramışlardı. Biz göreve geldikten son bize yapılmamasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmama kararı aldık insani olarak. Deplasman takımlarının şartlarının iyileştirilmesi konusunda ilk adımı atan kulüpte bizleriz. Geçen sene de Beşiktaş taraftarları teşekkür yayınladı. Hatta bir Beşiktaş yöneticisi bizzat arayıp insan gibi karşılanıp insan gibi ağırlanıp gönderildiği için teşekkür etti. Galatasaray Başkanı maçtan önce yaptığı açıklamada geçtiğimiz sezon oynanan müsabakada 500-600 taraftarın işitme kaybına uğradığını söyledi. Tamamen asılsızdır. Hiç yüksek sesle müzik çalmadık. Hiçbir şekilde ekstra müzik sistemi yoktu. Galatasaray taraftarına hangi ses seviyesinde müzik gidiyorsa Fenerbahçe taraftarına da aynı gidiyor. Ne maç öncesi ne de sonrası rahatsız edici ses seviyesinde müzik olmadı. Yapılmayan bir şeyi yapılmamış göstermek garip geliyor. Önümüzdeki sene yapmak istediklerine altyapı hazırlamak istiyorlar sanırım başka bir şey olamaz.

STAT TUVALETLERİ: Stadımızda tuvaletler 2011 yılında değiştirilmiş. Avrupa’da sık sık bulunan sisteme geçilmiştir. 9 yıldır gündeme gelmeyen bu konunun bugün gündeme gelmesi yine anlam veremediğimiz bir durumdur. Bu değişikliğin sebebi pisuvarların kırılıp sahaya atılmasıdır. 9 yıldır bu şekilde zaten. Herhalde bir şeyler arıyorlar. Bunların hepsi boş çabalardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *