DÜNYA

Struma olayı nedir? 2. Struma Yunanistan'dan: 500 göçmeni gemide bekletiyor

Struma olayı nedir? Yunanistan'ın Yunan adalarından ana karaya götürüleceği iddiasıyla Rodos isimli bir gemiye bindirdiği sayıları 500 olduğu tahmin edilen göçmenleri 12 gündür beklettiği ortaya çıktı. 

Gemide çocuklar ve hamile kadınların da bulunduğu belirtilirken, olay akıllara 24 Şubat 1942'de yaşanan Struma faciasını getirdi.

Bu arada İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Yunanistan’ın göçmenlere karşı aldığı tutumu sert bir dille eleştirdi. 

Struma olayı nedir?

Struma olayı nedir: 2. Dünya Savaşı'nda balkanlara dayanan Naziler, Romanya'nın Yaş kentinde 4 bin yahudiyi öldürdü. Romanya yahudileri de bunun üzerine birleştirdikleri parayla tuttukları Panama bandıralı Bulgar kömür gemisi Struma'ya binerek Köstence Limanı'ından ayrıldılar. İçinde 790 yolcu ve 10 mürettebat vardı. Hedef Kudüs'e gitmekti. 

Ancak gemi daha İstanbul'a ulaşamadan arıza yaptı. Yolcular bu kez de hem para, hem de mücevherlerini vererek başka bir geminin mürettabatına gemiyi tamir ettirddiler. Gemi daha sonra 15 Aralık'ta İstanbul Sarayburnu açıklarında demir attı.

Ancak Almanya sürekli takipteydi. Naziler yolcuların karaya çıkarılmasını istemiyordu. Almanya'nın İstanbul Büyükelçiliği gemide salgın hastalık olduğu ihbarını yaptı. O dönemde Filistin'e yahudi göçünü kısıtlamak isteyen İngiltere de geminin devam etmemesi için büyük baskıya başladı. Yolcular İstanbul'da karaya çıkamadı. Sadece Filistin vizesi bulunan bir koç yolcu da İngiliz hükümetinin onayıyla karaya çıkabildi. Bir de ABD'nin ricası, Vehbi Koç'un aracı olmasıyla Martin Segal isimli bir kişi ve ailesi de gemiden indirildi. Segal, Standard Oil Company of New York isimli bir Amerikan petrol şirketinin Romanya müdürüydü.Vehbi Koç ise aynı şirketin Türkiye temsilcisiydi.

Gemidekiler 9 hafta Kızılay ve İstanbul'daki yahudi toplumunun yardımıyla yaşama tutundular. Bu sırada geminin arızalı motoru da tamir edilmesi için söküldü.
Gemi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamayınca 23 Şubat 1942'de motoru olmadığı için başka gemilerle çekilerek Karadeniz'de Şile açıklarına götürüldü. Gece boyunca sürüklendi, 24 Şubat sabahı ise büyük bir patlamayla battı. Gemiyi Nazi Almanyası'na malzeme akışını önlem amacıyla Karadeniz'i tamamen deniz ulaşımına kapatan Sovyetler Birliği'ne ait bir denizaltının torpido ile vurduğu ortaya çıktı. Gemide 103'ü çocuk 768 kişi öldü. Sadece ikinci kaptan donmak üzereyken Türk kayığı tarafından bulunarak kurtarıldı.