Evet, gönül dostları,

Bir “SUÇLU” aranıyor,

Suçlu kim?

Bakıyorsunuz ekran siyasilerle dolu.

Konunun uzmanı,

Acemisi, Amatörü,

Hepsi konuşuyor.

Ağzı olan konuşuyor.

Yalan yanlış şeyler söylüyorlar.

Esas problem siyaset markası altında konuşanlarda.

Onların derdi vatan,

Millet veya orada ölen insanlar değil.

Ganimetten bir KIYMIK kapma derdindeler.

Yani “OY”.

CHP”nin Tunceli hatibi;

“Olayı 33 kurşunla tanımlıyor.

Ne kadar banal ve de izansız, hatta sorumsuz bir beyan.

Öncelikle, orada hayatını kaybeden insanlarımıza baş sağlığı dileyelim.

Kendilerine, ailelerine ve de yakınlarına.

Sonra şu meseleyi biraz deşelim.

O bölgeyi bilen, yıllarca o güzergâhlardan geçerek,

Kuzey Irak”a gidip gelen bir gazeteci olarak.

Bölge öncelikle “OPERASYON” alanı,

Yani “SAVAŞ” alanı.

Güvenlik güçleri buraları tehlikeli bölge olarak ilan etmiş.

Dağlık ve de geceleri PKK sızmalarının yapıldığı bir bölge.

Teröristler bu güzergâhları kullanarak,

Türkiye”ye sızıyorlar,

Katırlarla, havan toplarını,

Makineli tüfeklerini,

Bütün silah mühimmatlarını getirip,

Sonra bunları güvenlik güçlerine karşı kullanıyorlar.

Bu sayede askerlerimizi, polislerimizi katlediyorlar.

Görüntü bu.

Peki, buraya giden bu insanlarımız,

“KAÇAKÇI” olarak tabir ettiğimiz bu kişiler bu durumu,

Biliyorlar mıydı?

Evet biliyorlardı.

Peki, sınırdan geçme, suç mu?

Suç…

TCK” ya göre cezası var.

Peki, bu durum basın ve de siyasilerce,

Niçin dillendirilmiyor?

İşlerine gelmiyor da ondan.

Güvenlik güçlerine gelelim;

Görüntü PREDATÖR”lerden alınmış.

Bu kişilerin, geceyarısı,

Terörist mi?

Kaçakçı mı?

Olduklarını ayırmamıza imkân var mı?

PKK”nın aynı yolu, izlediğini,

Aynı yöntemleri kullandığını hepimiz biliyoruz.

Şu soruyu kimse sormuyor;

“Ya terörist olsalardı!”.

Bir karakolumuz basılsaydı, askerlerimiz ölseydi.

Ne olacaktı?

Ve savaş uçaklarımız,

Onlara bir koordinat verildi,

Gittiler binlerce metreden bombalarını bırakıp,

Döndüler.

Peki, o kadar metreden pilotların kaçakçı-terörist ayrımı yapmalarına imkân var mı?

Yok.

Peki, şimdi ne olacak?

Suçlu kim?

Asker mi?

Devlet mi?

Yoksa gece yarısı sınırdan “PASAPORTSUZ” olarak sızmaya çalışan,

Kaçakçılar mı?

Aslında işin özü bana göre başka,

Bu olay PKK tarafından çok güzel kullanıldı,

Kullanılacak ta.

BDP eş başkanının açıklamalarına bakın,

Ne demek istediğimi daha iyi anlayın.

Daha da özel bir şey söyleyeyim.

PKK, Predatör”lerden çok rahatsız.

Çünkü bu araçlar hem teknoloji harikası,

Hem de silahlı.

Ve son aylarda bu araçların verdiği bilgiler sayesinde,

Dağda bayırda,

Ne kadar terörist varsa, nokta operasyonu ile belirlenip, hallediliyordu.

Şimdi durum değişti,

Bence güvenlik güçlerimizin eli kolu bağlanacak.

Çünkü alınan bilgilerden yerdeki kişinin terörist mi?

Yoksa kaçakçı mı? Olduğu mutlaka ayıklanması gerekecek.

Bu mümkün mü?

Bence değil, görüntü olarak teröristin kaçakçı kılığında olması olası.

Zaten pek birbirlerinden görüntü olarak farkları yok.

İkisi de yöresel kıyafetleri tercih ediyorlar.

Silahlarını katırlara gizlediler mi, iş biter.

Ve suçlamalar, bu işte güvenlik güçlerimizin hiçbir vebali yoktur.

Cevap aranacaksa,

Pasaportsuz olarak sınırı geçip, geceyarısı birilerinin o dağlık bölgede ne aradığıdır.

Orası bir savaş alanıdır ve bölgeye giren risk aldığının farkındadır.