CHP’den geçici süreyle ihraç edilen ve 13 Haziran’da üyeliğe dönecek olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu'na yazdığı mektubu düzenlediği basın toplantısında okudu.

Özcan, mektubunda şu ifadeleri kullandı:

"2010 yılında bu partinin başına son derece iyi niyetlerle ve başarılı olmak üzere geldiğinizden hiç kuşku duymamaktayım. Ancak gelinen süreçte aldığınız kararlar, tutarsız söylem ve politikalar, kalmayan kırmızı çizgiler partiyi rayından çıkarmış, kimliksiz, siyasi duruşu belirsiz bir yapı haline getirmiştir.

Tabii ki tamamını kastetmemekle birlikte ‘Az olsun bizim olsun’ zihniyetini benimseyen, kendi kişisel ihtiras ve heveslerini parti menfaatlerinin önüne koyan seçtiğiniz yol arkadaşlarınız da sizin ve partimizin işini zorlaştırmıştır.

Sizi kandıranların dolduruşuna gelip, başta Sayın Meral Akşener olmak üzere gerçek vatanseverlerin uyarılarını dinlemeden kendinizi aday ilan ettirdiniz. İYİ Parti dışında, toplamı yüzde 1 bile etmeyen Demokrat Parti hariç AK Partiden dışlanmışlarla yola çıktınız.

5 parti başkanına cumhurbaşkanı yardımcılığı ve birer bakanlık garanti edince kendinizi onlara cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdiniz. ‘Ben ne yapabilirim liderler karar verdi’ demek suretiyle aklımızla alay ettiniz.

CHP’nin beş parti olarak girdiği seçimlerde aldığı oy sizi tatmin ediyorsa söyleyecek sözüm yok. Tüm ülke muhalefeti arkanızdayken alınan yüzde 47,8 size yeterli geliyorsa yine sözüm yok. Ama yüzde 25 oy almak, üflesen yıkılacak Erdoğanı yenememek bana yeterli gelmiyor, hatta hazmedemiyorum. Halen sizin yanınızda ‘Efendim tarihi bir oy aldık’ diyenleri dinlemeniz ve hatta ciddiye almanız beni çıldırtıyor.

Bu mektup size yazdığım son mektuptur. Memleketinizi sevdiğinizi, çocuklarımızın geleceğini düşündüğünüzü biliyorum. Bu durumda, Türkiye’nin önünü açınız. Kongreler takvimini hemen başlatıp kurultayda aday olmayacağınızı açıklayınız. Bunu yaparsanız milyonların hayır duası ile birlikte tarihte saygın yerinizi alırsınız. Bu yönde bir açıklamanız yerel seçimler öncesi partilileri büyük ölçüde rahatlatır. Değişim heyecanı, mücadele ruhunu ve iradesini yeniden yüceltir.

Başta evladım dediğiniz, Sayın İmamoğlu dahil onlarca Genel Başkanlık yapabilecek CHP’li başarılı politikacılar olduğunu unutmayınız. Son birkaç yıldır, partimiz içinde söylemlerde Atatürkçülüğü, Türk milliyetçiliğini öne çıkarmak suç olmuş, partide nereden geldiği belli olmayan, sağdan soldan toplama yardakçıların ‘faşist’ suçlamalarının ana gerekçesi haline getirilmiştir.

Biz devrimci bir partiyiz. Direnmemiz gerektiğinde direniriz. Değişim zamanı gelince değişim şart diyebilmeliyiz. Şimdi herkes başını kuma gömmüş bekliyor. Ben başımı kuma gömmüyorum. Başarısız olduk, değişim şart ve kral çıplak."

Tanju Özcan, basın toplantısında daha sonra şu açıklamayı yaptı:

“Genel başkanımızın bu mektuba vereceği cevabı merak ediyorum. Bu yazdığım mektup belki siyasi olarak bana çok zarar verecek, önemsemiyorum. İleride bu söylediklerimin değeri daha da öne çıkacak. Milyonlarca benim gibi düşünen insan olduğunu biliyorum. Sayın genel başkanımızı da güzelce emekli edip saygıyla kendisini uğurlayalım istiyorum.” 

Başkan Özcan, geçici ihraç cezasının bitmesine sayılı günler kala, mektup partiye dönüşünüzü zorlaştırır mı? şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi:

“Onu ben bilmem. Benim sürem ayın 13’ünde doluyor. Ben bugüne kadar söylediklerimin arkasındayım, yaptıklarımın arkasındayım. Zaman zaman hatalarım oldu. Özür dilemekten çekinen bir siyasetçi de olmadım. Ama hep içten ve samimi konuştum. Bundan sonraki siyasi hayatım beni nereye götürürse oraya giderim. Eve gitmem gerekiyorsa evime dönerim. Başka bir hareket yapmam gerekiyorsa da onu yapmaktan çekinmem." 

Editör: Grlyrtts