YENİ oyuncular umut verir, heyecan verir. Ancak Beşiktaş’ta son iki yılını bitik Oğuzhan’ın yedeği olarak bekleyen Tolgay Arslan ve Galatasaray’da bazı maçlarda ‘canlı bomba’ görevi gören Serdar Aziz’e güvenmek akıl karı değil. Serdar Aziz’in yükselemediği ilk topta imdada VAR yetişti. Pozisyondan birkaç dakika önce yaşadığı sakatlık etkilemiş midir, bilemem. Fatih Terim yine haklı çıktı. İkinci yükselemediği top Fenerbahçe’ye pahalıya patladı. Serdar benzer hataları çok yapıyor. Yenilerden iyi niyetle çalışan Sadık sakat, en çok skora katkı verebilecek isim olan Moses ise yedek! Ersun Yanal’ı anlamak mümkün değil. Göztepe önünde ayağına çarpan top gol olan Ayew, Moses’tan daha iyi bir oyuncu mu? Kaldı ki ikinci yarının başında Moses’in harika pasında Jailson’un atamadığı gol, maçın kaderini etkiledi. Atamayana da attılar. Direkt çöp sepetine atılacak bir ilk yarı izledik. Çıkan kartlar ve gerilen sinirlerin yükselttiği adrenalin olmasa, Kadir Has’taki tribündekiler uyuklamaya başlayabilirdi. Taa ki 45+2’ye kadar. Real Madrid, Getafe, Valencia, Tottenham görmüş Soldado... Kariyerinin ilk dört yılında 2005-09 arasında 2 direkt kırmızı kartı var. 10 yıl sonra sen gel aynı sezon iki kez kızar. Bu sorumsuzluğuyla bedavaya kalsa, kontrat uzatmayı hak etmiyor. Konya ve Beşiktaş maçlarında, Slimani’yi saymazsak gol umudu Frey kaldı. Geldiğinden bu yana kaybetmeyen iki hocadan Hikmet Karaman, Ersun Yanal’ın bileğini büktü. Bir Hikmet’i varmış! Rakip yorulunca son bölümde baskıyı artırıp maçın yıldızı Kravets’le sonuca gittiler. Fenerbahçe’nin üzerine yine kara bulutların çökmesini sağladılar.