BAŞBAKAN Erdoğan, Türk-Arap İşbirliği Forumu'nda Türkler ile Araplar'ın sadece aynı coğrafya ve iklimi paylaşmadığını, ortak kültür ve medeniyetin hissiyatını da taşıdıklarını söyledi.
Erdoğan Türk-Arap kardeşliğini anlatmak için de Mehmet Akif'in dizelerini kullandı:
"Türk Arapsız yaşayamaz; kim ki yaşar der, delidir/Arabın Türk, hem sağ gözüdür, hem sağ elidir."
İşte bu sözler ''eksen kayması'' ile birlikte yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
Peki gerçekten Türkler'le Araplar bu kadar yakın mı?
Türkler Araplar olmadan, Araplar Türkler olmadan yapamaz mı?
Akif'e ait bu dizeler bırakalım da yerinde kalsın ve Türkiye'nin yeni dış politikasına ilham vermesin.
Çünkü son 40-50 yılın tarihi dahi böyle bir "aşk" varsa bile bunun tek yanlı olduğuna, hatta karşı tarafın ihanetlerine tanıklık ediyor.
Erdoğan'ın okuduğu bu şiir 1913'de yazılmış... "Sağ elimiz, sağ gözümüz''Araplar'ın 1914'den sonra Dünya savaşında, Lawrence'in İngiliz altınları için, Mehmetçiklerimize neler yaptıkları malûm...
Peki Erdoğan bunları bilmez mi?
Bilir de işine geldiğini görür.
Erdoğan, "Gazetelerde yazılan yorumlar insanı katil eder" de dedi.
Bu yüzden de yorum yapma korkusu sardı beni...
Ne olur ne olmaz tedbirli davranmak gerek.
Yine de kızdırmayacak bazı yorumlar yapayım dedim...
DAHA ÖNCELERİ NEREDEYDİN?
BİR insanın bir topluma sevgi duymasında tabii ki garip bir şey yok...
Ancak Sayın Başbakan'ın bu Arap dünyasına sevgisi ABD, Irak'a saldırırken neredeydi?
Yoksa Irak halkı Arap değil mi?
Başbakan siyonist derneklerden 'Cesaret Madalyası' alırken İsrail -Filistin savaşı yok muydu?
Çuval geçirme olayında ''ABD'ye nota verecek misiniz'' diye soranlara ''Ne notası, müzik notası mı" diyerek alay etmeye çalışan Erdoğan, İsrail ile içli-dışlı olduğunu, onlardan ''Yahudi Cesaret Madalyası aldığını'' unutup ''Dostluğumuz ne kadar kıymetliyse düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir'' diyebiliyor.
Mayınlı arazileri ve limanları İsrail'e vermek için çırpınan Erdoğan, o günlerde kendisini uyaranlara, ''Neymiş İsrailliymiş... Neymiş Yahudi imiş... Ne yazık ki köhnemiş ideolojik yaklaşımlar bunlar'' diyerek ekliyordu: ''Paranın İsrailli'si, dini, ırkı, vatanı olur mu? Üstelik bunlar buraya geldiğinde koskoca gemiler gelecek ve alış-veriş yapacaklar. Paralı insanlar. Bırakın gelsinler. Bırakın alsınlar.''
Bunu söylediği günlerde İsrail Araplar'ı katletmiyor muydu?
1 MART'I UNUTMADIK
İSRAİL, Filistin topaklarına ilk girdiğinde çevresindeki Arap komşuları neden hiç yardım elini uzatmadı?
Suudi Arabistan, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Mısır neden olayı görmezden geldi?
Daha yeni Mısır sınır kapılarını açtı Filistinli mülteciler için.
Gündem neredeyse Erdoğan orada.
Hatta gündemi kendileri yaratıyorlar diyebilirim.
Erdoğan 8 yıldır Başbakanlık koltuğunda oturuyor. Bu zaman zarfında da bölgede kan gövdeyi götürüyordu.
Ancak Başbakan'ın bu durum hiç umrunda değildi.
Hatta ABD ile birlikte Irak'a Mehmetçiği göndermek için Meclis'te neler sarfettiğini, 1 Mart 2003 tezkeresi reddedilince muhalefete neler söylediğini hatırlayın...
Ama ne olduysa birden bölge çok kıymetli oldu, Arap sevdası başladı.
SEÇİMLE BİR İLGİSİ VAR MI ACABA?
ARAPSIZ yaşayamaz isek, bugüne kadar iktidarınız döneminde neredeydiniz?
Araplar'ı; seçime yaklaştığımız şu günlerde anımsamanız, hem de bu kadar iştahla anımsamanız ilginç!..
Seçimle bir ilgisi var mı acaba?
Bugüne kadar niye Araplar'ı bu denli ön plan yapmadınız?
Sayın Erdoğan, yüzünüzü döndüğünüz yerde, liderliğini üstlenme hayalleri kurduğunuz bölgede yaşayan kadınların ve hatta tüm insanların hak ve hukukunu, özgürlüklerini ve sizin siyasetinizin sonuçlarını şöyle bir gözden geçirin.
Kim kaldı hatırımızı, pardon hatırınızı sayacak?
İran, Lübnan,Suriye, Filistin...
Kimlerden medet umuyoruz artık, siz düşünün bu ülke nereye gidiyor...
