MHP’NIN Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in ölümünün 22’nci yıl dönümü. Türk siyasetinde Başbuğ’suz 22 yıl bir başka deyişle... Sesini ilk kez 1960 yılında duymuştu Türk ve Dünya siyaseti. İhtilal sabahı Kurmay Albay üniformasıyla yaptığı radyo konuşmasında büyük etki oluşturmuştu. Anlaşılır Türkçe aksanı, davudi ses tonuyla Türk silahlı kuvvetlerinin yeni yönetime el koyduğunu ilk açıklayandı. Sonra idamlara karşı duruşu ve Milli Birlik Komitesi’yle fikir ayrılığı yüzünden Hindistan’a gönderildi. 

SONRA idamlara karşı duruşu ve Milli Birlik Komitesi’yle fikir ayrılığı yüzünden Hindistan’a gönderilerek Başbakanlık müsteşarlığı gibi güçlü bir görevi bırakmak zorunda kalmıştı.

İhtilalci arkadaşlarıyla ayrı düşmesi ve adeta sürgüne gönderilişi, siyaset yapma zorunluluğu doğurmuştu. Kıbrıs asıllı, Kayseri Pınarbaşı ilçesi kökenli Alparslan Türkeş ülkücülük, milliyetçilik ve 9 ışık felsefesiyle, öncelikle komünizm karşıtı tutumuyla önemli bir siyasi kale örgütlenmesi oluşturmuştu.

Merkez sağ akımını destekleyerek, Demirel hükümetlerinin oluşması, güvenoyu alması ve etkili olmasında çok önemli katkı sağlamıştı. Bugün 50’inci yılını kutlayan MHP’nin ilk seçim sınavında, çıkardığı 3 milletvekili ile kabineye girmeyi başarmış, Başbakan yardımcılığı ile bakanlık görevi elde ederek, sayısal azlığına rağmen güçlü varlık göstermişti.

Osman Bölükbaşı’nın CKMP’sini, MHP olarak geliştiren Türkeş, MC hükümetlerinin temelindeki çok önemli bir harçtır.

Son yıllardaki yüksek tecrübe ve deneyimi ile ‘akil politikacı’ unvanıyla adeta siyasi ombudsmanlık yapmış, genç siyasetçilere yol göstermiş, Demirel ve özellikle Ecevit ile yaptığı görüşmeleriyle ‘düğüm çözücülük’ sorumluluğu içinde olmuştu. 1980 darbesinde tutuklanışı, mahkemesi, serbest kalışı ve peşinden sürüklediği genç potansiyeli ile gücünü hissettirmişti.

50 yıl sonra, yani günümüzde dahi Türkeş’in MHP’si, bayrağı devralan Devlet Bahçeli ile aynı şekilde siyasetimizin en önemli mihenk taşı olma sorumluluğunu sürdürüyor.

Son bir yıl içindeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 31 Mart’ta kurulan Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak pilot kabininde bulunarak katkı sağlamıştır.

Özetle Türkeş’siz geçen 22 yıla rağmen felsefesi, gücü, etkinliği ile MHP, Türk siyasetinin çok önemli bir parçasıdır. Bu vesileyle Alparslan Türkeş rahmetle anılmaktadır.

Çift sağlama

Daha ilkokuldayken öğretilen aritmetik dersinin bir parçası da sağlama yapmayı bilmektir. Toplama, çıkarma, çarpma ve bölme yapıldıktan sonraki beşinci işlem sağlaması olmuştur. Ne var ki bu dört işlemi yapar, sağlamasını ‘es’ geçeriz. Hayatın tüm gerekliliklerinde neredeyse böyle davranırız. Karar alınır, icraat yapılır, ama sağlaması ihmal edilir.

Yönetenlerimizi seçmek için kullanılan oyların yüksek geçersizliğinin nedeni bu olamaz mı?

Oy kullanmasını bile beceremiyoruz belki de... Sadece sandıkta değil, bu tip açmazlar küçük bir dernek seçiminden tutun da, TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamalarda bile geçerli değil mi?

Geçersiz oy nasıl olur ki başka türlü? Becerilemediği için... Yani alt tarafı bir mühür daire içine basılacak ve pusula zarfa konulacak. Hepsi o kadar.

Öfkeli ve kasıtlı davranışlar dışında bu kadar hatalı pusula, geçersiz oy nasıl oluşabilir?

Diğer soru ise pusulaların değerlendirilmesi..

Yani oyların sayımı sırasında oluşan yanlışlıklar. Sayım heyetinde iki devlet memuru oluyor. Yanlarında da siyasi partilerin temsilcileri bulunuyor. Sayımı izleyen vatandaşlar da fahri gözlemci. 

Sadece bekliyoruz

Seçim yasası açık. En küçük kasıt ceza mahkemelerine sevki gerektiriyor. Yani suç. Bütün bunlara rağmen yanlışlıklar, yanlışlıklarla perçinleşiyor.

Şu hale bakın ki pazar günü yapılan seçim sonuçları, gelinen cuma gününe kadar hala somutluk kazanamadı.

Oylar yeniden sayılıyor ve yeniden değerlendirilmeye gidiliyor. Başkanlıkları değiştirebilecek sonuç doğurması bir yana, belediye meclis üyeliği şekillenmesini dahi etkiliyor. Dahası zaman kaybı ve maddi, manevi maliyet. Neredeyse bir haftadır uyumaksızın hesaplama yapıyoruz. Güvenlik güçleri, TOMA’lar, YSK, partiler, adaylar, seçmenler, medya ile kaygan zeminde düşe kalka sonuca gitmeye çalışıyoruz.

Sağlama da yetmez, double çek (Çift doğrulama) de... Batı demokrasisinde sabah oy kullanılıyor, akşamına devir teslim yapılıyor neredeyse. Ya bizim zamanımız çok, ya da demokratik seçim pratiğimiz yok. Bir yıldır seçim için meydanlarda, bir haftadır da sandık başında bekliyoruz. Ya bilerek, ya da bilmeyerek... Sadece bekliyoruz.