Bir şeyi anlamakta,

Çok ama çok zorlanıyorum.

Senin insanın,

Soğuktan titrerken,

Yağmur kar altında,

Gelecek üç beş eşyayı,

Bir katalitik sobayı,

Boğazına girecek bir dilim ekmeği beklerken.

Hangi vicdan sahibi!

Hangi insanlığını unutmuş kişiler bu yardımları engelleyebilir!

Bunu sadece bir siyasi getirim,

Devleti kötülemek için bir fırsat düşüncesi ile yapabilir?

Bunu yapabilecek zihniyetin,

İnsanlıktan uzak,

İnsanını düşünmeyen kara bir vicdana,

Vahşi bir gaddarlığa sahip olması gerekir.

Kimi tarif ediyoruz PKK ve onun uzantılarını tabii ki.

Başbakan Tayip Erdoğan"ın sözlerine sonuna kadar katılıyoruz.

Hakikaten bıktırdılar.

Terör örgütü artık iyice çizmeyi aştı.

Niyetleri artık apaçık belli.

Öyle kardeşlik, barış tafralarına sakın inanmayın.

Onların,

Ve de yandaşlarının ruhunda kardeşliğin "K" si, barışın "B"si yoktur,

Hiç olmamıştır.

Örgütün tek amacı vardır:

"İnsanları devlete karşı isyan ettirmek,

Kendi yanına alıp, eline silah verip savaşa sokmak,

Sonra da özerk-bağımsız yönetimin başına PKK"nın dağ temsilcileri olarak oturup,

Vatandaşını namlunun ucunda yönetmek".

PKK"nın planı budur.

Bu amaçları doğrultusunda,

Böyle afet anlarında bile,

Kendi insanına yardım eden,

Kar yağmur soğuk demeden,

Oradaki çadırı kurmaya çalışan,

Mehmetçiğe hala Van"da tuzak kurup,

Öldürmeye çalışacak kadar alçaktır,

Haindir, bölücüdür, vicdansızdır.

Şu kamyon manzaralarını gördünüz mü?

Bilmiyorum…

Açlık ve soğuktan titreyen garibanlar orada yardım beklerken,

Örgütün bindirilmiş kıtaları,

Yardım konvoylarının yolunu kesiyor,

TIR"ları durduruyor.

Yağmalıyor, çaldıkları yardım malzemelerini de,

Bir sokak ötede (çadırın fiyatı 500 liradan) o garibana halka bir daha satıyor.

Bu ne tür bir alçaklıktır,

Bu ne tür bir soysuzluktur,

Anlamak mümkün değil.

Halk adına bir şeyler yaptığını iddia edeceksin,

Sonra da kendi halkını hem öldürecek,

Hem de soyacaksın,

Sonra da bunu devlete iftira olarak atacaksın.

Hakikaten yetti artık.

Bu işbirlikçilerin.

Bu PKK"nın bindirilmiş "YEREL" kıtalarının Devletçe artık bir denetim,

Zaptı rapt altına alınması gerekir.

Evet, Başbakanımıza katılıyoruz dedik,

Ama katılmadığımız bazı noktalar da var.

Doğunun, Amerika"nın VAHŞİ BATISI haline gelmesinin hükümetin duyarsız terör politikası ile alakası var mı?

Bu soruyu sormak durumundayız.

Bakıyoruz, her terör olayına,

Her Asker taşlanmasına,

Devletin lanetlenmesi hainliği için anında

Organize olan BDP"li Belediyeler,

Şimdi ortada yoklar,

Niçin?

Yok, çünkü onların işi belediyecilik değil.

Tek işleri var PKK"ya yardım ve de yataklık etmek.

Yoksa belediyelerin ana görevi olan,

Kendi insanlarına hizmet götürme onları huzur içinde yaşatma,

Şehri idare etme gibi görevler onların kitapların da yok.

Devlet yardım gönderiyor.

Hükümete sormak istiyorum,

Bu yardımlar, belediyeye vatandaşına harcamak üzere gönderilen bu trilyonlar denetleniyor mu?

Bu paralar nereye gidiyor?

BDP Belediyelerinde çalışanların yüzde kaçı KCK"lı, PKK"lı?

Gelen kredilerin, paraların yüzde kaçı PKK"ya gidiyor?

Bunları denetlemek görevi hükümetin.

Denetliyorlar mı?

Sanmıyorum,denetleseler o belediyelerin çoğunun kapısına kilit asılmış olurdu.

İşin özeti, gönül dostları biz Türkiye Çumhuriyeti olarak PKK"nın,

Silahından tutun,

Dağda barınmasına kadar her şeyini karşılıyoruz.

Sonra da MASAK"lardan bahsedip PKK"ya giden kara paraları "DÜNYADA" kesmeye çalışacağımızı söylüyoruz

Geçelim,

Bir süpürge alıp önce kendi evimizin önünün temizleyelim,

Sonra dünyadaki PKK yardımlarını keseriz!