16 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi YAŞAM 27 Mayıs Cuma hutbesi:Allah’ın Kitabına ve Peygamberinin Sünnetine Bağlılık

27 Mayıs Cuma hutbesi:Allah’ın Kitabına ve Peygamberinin Sünnetine Bağlılık

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 27 Mayıs 2022 tarihli ve "Allah’ın Kitabına ve Peygamberinin Sünnetine Bağlılık" konulu cuma hutbesi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 27 Mayıs 2022 tarihli ve "Allah’ın Kitabına ve Peygamberinin Sünnetine Bağlılık" konulu cuma hutbesi.

Allah’ın Kitabına ve Peygamberinin Sünnetine Bağlılık

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:  “Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size ayetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.”[i]

Okuduğum hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”[ii]

Aziz Müminler!

Cenab-ı Hak, insanoğlunu en güzel biçimde yaratmıştır. Dosdoğru yolunu göstermek üzere hidayet elçileri görevlendirmiş, katından yüce kitaplar indirmiştir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.s) nübüvvet zincirinin son halkasıdır. Hz. Âdem’le başlayan ilahi vahiy Peygamberimize nazil olan Kur’an-ı Kerim’le taçlanmıştır.

Kıymetli Müslümanlar!

Resûl-i Ekrem (s.a.s), bizler için yegâne hayat ölçüsü ve en güzel örnektir. Ona inanmak ve tabi olmak, imanımızın gereğidir. Allah Resûlü’nün sünnetini hayatımıza taşımak, Rabbimize olan sevgimizin nişanesidir. O’nun rızasını ve mağfiretini kazanma vesilesidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Resûlüm de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”[iii]

Değerli Müminler!

Din-i Mübin-i İslam’ın Kur’an-ı Kerim’den sonra ikinci kaynağı sünnettir. Sünnet-i seniyye, Efendimizin örnek hayatı, davranışları ve sözleridir. Allah Resûlü (s.a.s), söz ve davranışlarıyla Kur’an-ı Kerim’de bildirilen hakikatlerin izahını yapmıştır. Kur’an onun sünnetiyle anlaşılmış, yine onun örnekliğinde hayat bulmuştur. Kur’an bize imanı emretmiş; sünnet, imanı kemale erdirmenin yollarını göstermiştir. Kur’an, bize ibadetleri; namazı, orucu, haccı, zekâtı emretmiş; sünnet, bu ibadetleri nasıl yerine getireceğimizi öğretmiştir. Kur’an, bize güzel ahlâkı emretmiş; sünnet ise kıymetli ve uyulmaya layık bir ahlak modeli sunmuştur.

Muhterem Müslümanlar!

Kur’an ve sünneti rehber edinen bir mümin, imanına şirk bulaştırmaz; Rabbine verdiği ahde, vefa gösterir. İbadetlerini vaktinde ve samimiyetle eda eder. Salih amel ve güzel ahlakla ömrünü bereketlendirir.

Allah’a ve Resûlüllah’a gönülden itaat eden bir mümin, hak ve adaletin yanında, haksızlık ve zulmün karşısındadır. Asla gönül incitmez; elinden ve dilinden bütün insanlar emindir. Mümin, cana yakındır. Yumuşak huylu ve kolaylaştırıcıdır. Güzel bir sözün, içten bir tebessümün sadaka olduğunun bilincindedir. O, işini sağlam ve güzel yapar. Helal lokmanın bereketini unutmaz, kazancına haram bulaştırmaz.

Aziz Müminler!

Bugün Kur’an ve sünnetin rehberliğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. O halde, hidayet rehberimiz Kur’an’a sımsıkı sarılalım, Sevgili Peygamberimizin sünnetini rehber edinelim. Kur’an ve sünnetin önüne hiçbir anlayışı geçirmeyelim. Kurtuluş reçetemizin Kur’an ve sünnette olduğunun bilincinde olalım. Kur’an ve sünnetten ilham alarak, İslam medeniyetini yeniden inşa etmek için gayret gösterelim.

Kıymetli Kardeşlerim!

Kahraman Mehmetçiğimiz, vatanımızı ve milletimizi müdafaa için canı pahasına mücadeleye devam etmektedir. Cenâb-ı Hak, mazlum, mağdur ve kimsesizlerin umudu olan şanlı ordumuza nusret ihsan eylesin. Birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Mukaddesatı uğruna fedâ-yı cân eyleyen aziz şehitlerimize rahmet eylesin. Gazilerimize acil şifalar lütfetsin.

[i] Bakara, 2/151.

[ii]  Muvatta’, Kader, 3.

[iii] Al-i İmran 3/31.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *