19 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi YAŞAM Doldurduğu hayvanlarla evini müzeye çevirdi

Doldurduğu hayvanlarla evini müzeye çevirdi

Kırklareli'nde "kuşçu dayı" olarak bilinen 93 yaşındaki Niyazi Savcı, ömrünü adadığı tahnit sanatını 61 yıldır aralıksız sürdürüyor

Romanya'da 1928'de doğan, ailesiyle 1935'te önce Tekirdağ'a ardından da Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesine göç eden Savcı,  askerliğinin ardından çalışma hayatına atıldı. Baba mesleği tahnite 32 yaşında merak salan Savcı, kısa sürede sanatıyla nam salarak bölgede "Kuşçu dayı" olarak anılmaya başladı.

Telef olan hayvanların bozulmadan saklanması amacıyla özel işlemden geçirerek içlerini dolduran, bine yakın kuş ve yaban hayvanına tahnit uygulayan Savcı, bunlardan bir kısmını Kırklareli Müzesi'ne armağan etti, bir kısmını da evinin bir odasını müzeye çevirerek sergilemeye başladı.

"BU HAYVANLARLA UĞRAŞMAK KOLAY OLMUYOR"

Savcı, doğa bilincini oluşturmak için babasından heveslendiği mesleğini uzun yıllardır devam ettirdiğini anlattı.

Türkiye'deki 5 tahnit zanaatkarından biri, Trakya'nın ise tek tahnitçisi olduğunu ifade eden Savcı, sanatın kolay olmadığını belirtti.

Her hayvanın karakterini tahnite yansıtmak gerektiğini söyleyen Savcı,  "Bu hayvanlarla uğraşmak kolay olmuyor. Hayvanları doldururken, bakışları ve duruşlarını yansıtmak çok önemli, bazı hayvanların derileri çok ince oluyor, bu da bizi zorluyor. Bu iş biraz da sabır işi. Sabırlı olursan muvaffak olursun, sabırlı olmadığında olmaz." dedi.

EN KISA TAHNİT UYGULAMASI BİR HAFTA SÜRÜYOR

Savcı, en çok derisi kalın dört ayaklı hayvanlara tahnit uygularken zorlandığını anlattı.

Tahnitin pek çok aşaması olduğunu ifade eden Savcı, şöyle konuştu:

"Çalışma yapamadığımız bölgelerini enjektörle, ilaçla kurutuyorsun. İçini dolgu malzemeleri ile pamuk ve talaş gibi malzemelerle dolduruyorum. Bir hayvanın doldurulması en az bir hafta sürüyor. Bir ay da olan hayvan oluyor. Her hayvana ayrı bir duruş şekli veriyorum. Her hayvan aynı durmaz. Yaşamları hepsinin ayrı. Bugüne kadar 60 tür hayvan doldurdum."

Kırklareli Müzesi'ne bağışladığı tahnitlerin her hafta bakımını yaptığını da vurgulayan Savcı, müzede eksik kalan kirpi tahniti için arayışını sürdüğünü ifade etti.

"TAHNİT İÇİN HAYVAN BULAMIYORUZ"

Zirai mücadelede kullanılan pek çok kimyasalın yaban hayatına zarar verdiğini belirten Savcı,  son yıllarda tahnit için hayvan bulamadığını dile getirdi. 

Zirai mücadele ile çevre kirliliğinden dolayı hayvanların öldüğüne dikkat çeken Savcı, şöyle devam etti:

"Hayvan arazide gezerken ne bulursa yiyor ve hayatını kaybediyor. Şu an arazilerimizde bir kaplumbağa bulamazsınız. Zirai mücadeleden artan ilaçlardan yiyerek nesilleri tükeniyor. Hayvan onun zirai ilaç olduğunu bilse zaten yemeyecek. Zirai mücadele birçok hayvanı yok etti. Birçok hayvanı artık göremiyoruz, sadece kitaplarda bulabiliyoruz." diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *