İstanbul Esenler'de geçen ay yaşanan olayda 21 yaşındaki Kader Güler, evinde elektrik kablosu ile doğalgaz borusuna asılı halde ölü bulunmuş, eşi Umut Güler serbest bırakılmıştı. Umut Güler'le ilgili flaş bir iddia geldi
Genç kadının ağabeyi Emre Güneş, Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre şu iddialarda bulundu:
- Kız kardeşimle Umut’un 5 yıllık bir beraberliği vardı. Ölümünden 2 ay öncede severek ve isteyerek evlendiler.
- Ancak kız kardeşim evlendikten bir süre sonra eşinden şiddet görmüş ve bunu da, kız kardeşimle paylaşmış ve kesinlikle kimseye söylememesini söylemiş. Kendince kız kardeşime, ‘Düzelir daha yeni evliyiz’ falan demiş.
- Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum, ben, annem ya da babam bu durumdan haberdar olsaydık direkt tepkimizi gösterir, kız kardeşimi de eve getirirdik. Zaten kız kardeşim bunu bildiği için bizimle paylaşmadı. Keşke bu durumdan haberimiz olsaydı.
- Olay olduğu gün de kız kardeşimin saat 22.00 intihar ettiği söyleniyor ancak biz olayı gece 03.00’ de öğrendik. Başta o panikle bize haber vermek istememiş olabilirler. Bunu bir yere kadar anlarım.
- Diyelim ki; benim kardeşim gerçekten intihar etti. Eşi neden aynı gün İstanbul’u terk etti, neden kaçtı? Ailesi neden kardeşimin cenazesine katılmadı? Bu kişi baş şüpheli ve yurtdışına kaçma ihtimali varken, neden serbest bırakıldı? Bu şahsın Van’a olduğu söyleniyor ve ben eminim ki, Türkiye’den kaçacak.
- Kardeşimin boyu 1.75. İntihar ettiği iddia edilen boruya elini uzatsa yetişir. Olay yerine gittim baktım. İntihar etmesi mümkün değil, fizik ve matematik kurallarına ters. O ipin intihar ettiği o noktadan o şekilde sarkması çok zor. Umarım olay yeri incelemeye gelenler de bütün bunları hesaplamıştır.
- Kardeşim ölmeden bir gün önce bir arkadaşına attığı mesajda korktuğunu ve ‘Bu beni öldürecek’ diyerek KADES uygulamasını indirdiğini yazmış. Annem kızı öldüğü günden beri, ‘öldü mü, öldürüldü mü?’ diye sorup sorup duruyor. Artık kendi kendine konuşmaya başladı. Ortada şüpheli bir kadın ölümü varsa, en azından adli tıp raporu çıkan kadar tutuklu kalması gerekmez miydi?
