Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde oturan eczacı O.Y., 3 yıl önce diş sorunu yaşadı. Kendisini diş hekimi olarak tanıtan Yücel A.'nın muayenesine giden O.Y., bir yandan tedavisini olurken, diğer yandan küçük oğluyla telefonda tartıştı. Konuşmayı dinleyen Yücel A. ve eşi Fatma A., O.Y.'ye bu durumdan büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Bir süre sonra kalp gözlerinin açık olduğunu söyleyen Yücel A. ve eşi Fatma A., O.Y.'ye oğlu ile yaşadığı sorunu ücret karşılığında çözebileceklerini söyledi.
Başlangıçta O.Y.'den az miktarda para alan çift, bu parayla Korkuteli ve Elmalı'daki yatırlarda kurban kesip, dua ettiklerini söyledi. O.Y., 2018 yılında eşini kaybedince Yücel- Fatma A. çifti, merhum için Umre'ye gideceklerini, tüm dini dua ve vecibeleri yerine getireceklerini söyledi. Umrede kurban da keseceklerini söyleyen çift, bunun karşılığında O.Y.'den 225 bin TL aldı. Eşinin ölümünden dolayı psikolojik sorunlar da yaşayan O.Y.'nin bu durumunu fırsat bilen Yücel- Fatma A. çifti, iddiaya göre yaklaşık 800 bin TL dolandırdı. Yaklaşık 3 yılın sonunda dolandırıldığını anlayan O.Y. polise giderek şikayetçi oldu.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Yücel- Fatma A. çifti hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçlamasıyla dava açıldı. Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, şikayetçi O.Y. ile taraf avukatları katıldı. Sanıklar Yücel- Fatma A. çiftinin savunmaları ise gittikleri Safranbolu'da, Asliye Ceza Mahkemesi'nde alındı. Çift suçlamaları kabul etmezken, şikayetçi O.Y., yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattı.
'OĞLUNUN BAŞINA KÖTÜ ŞEYLER GELECEK' DEDİLER BEN DE İNANDIM
Sanıkların kendisine, "Oğlunun içinde cin var. Beynini hüküm altına almış. Bu iş için işlem yapıyoruz" dediklerini söyleyen O.Y., "Oğlum M.'nin başına kötü olaylar geleceğini söylüyorlardı. Bu olayları engellemek için sürekli Fatma'nın hesabına para yatırmaya devam ettim. 3 yıl boyunca yatırdım. Bir gün para yatırdığım bankanın müdürü durumdan şüphelenmiş. Beni odasına çağırdı. Polis de vardı. Benim paraları niçin gönderdiğimi sordular. Ben de 'Benim param, sizi ilgilendirmez' dedim. Oğlumun başına geleceklerden çok korkmuştum, inanmıştım. Her eve geldiklerinde suya okuyorlardı. Odalara sirke serpiyorlardı" dedi.
'BANA DA OKUMA ÜFLEME YAPTIKLARINI SÖYLEDİLER, İNANMADIM'
Duruşmada dinlenen tanıklardan B.P., "Ben kadın terzisiyim. Sanıklar benim iş yerinin üst katında oturuyorlardı. Başlangıçta ev olarak kullandılar. Sonra bir kısmını ofis olarak düzenlediler ve dişçi olarak açtılar. Fatma A.'yı çene cerrahı, Yücel A.'yı ise dişçi olarak tanıyorum. Hatta oğlumun dişini de yaptırdım. Bunlar benim evime de geldiler. Bana da okuma üfleme işi yaptıklarını söylediler. Ancak onlara inanmadım. Ben şikayetçi ile para alışverişine tanık olmadım. Fakat yaptıkları diş işlerinden memnun olmayanların ofise geldiğini, yaptıkları konuşmalardan duyuyordum. Daha sonra Sağlık Bakanlığı'ndan geldiler. Dişçi olmadıklarını böyle öğrendim" diye konuştu.
Duruşma eksiklerin tamamlanması için ertelendi.
