Zulâl Atalay Laçin 24 Kasım’da avukatı aracılığıyla Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurup, “İlk ifadem doğru değildi, tekrar ifade vermek istiyorum” dedi. Hürriyet'in haberine göre; cezaevinden savcılığa getirilen Laçin bu kez “Pişmanım” diyerek belgeleri nasıl hazırladığını detaylarıyla şöyle anlattı:
“Ben Kars Kağızmanlıyım. İlkokulu Safranbolu’da tamamladım. Liseyi de Ankara’da bitirdim. 1992’de üniversite sınavlarına girdim. Daha önceki ifademde ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduğumu söylemiştim. Bu doğru değil. Anadolu Üniversitesi’nden mezun oldum. Mezuniyetten sonra 1996’da master yapmak için Manchester Üniversitesi’ne gittim. 2000 yılında Türkiye’ye döndüm. İfademde 2003-2004 yıllarında doktora çalışmalarına başladığımı söylemiştim. Bu da doğru değil.
ODTÜ’DE DOKTORA DA YALAN
ODTÜ’de ‘Uluslararası Güvenlik ve Silahsız Yapılanma’ başlığı altında doktora yapmadım. ODTÜ’den 1996’da aldığımı beyan ettiğim diplomayı kendi imkânlarımla yaptım. Ben bilgisayarı çok iyi kullanırım. Google’dan arattığınızda birçok diploma örneği çıkar. Diplomadaki imzaları oralardan temin ettim ve kendim attım.
Doçentlik belgesini de aynı şekilde internetten bulduğum örneklerle kendim yaptım. Bu konuda kimseden destek de almadım. 1 Haziran 2020’de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın doçentlik ilanına başvurmuştum. Sunduğum dil sınavı belgesi ile gerçeği arasında fark olduğu iddia edildi. Hakkımda suç duyurusu yaptılar. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yaptı. Sahtecilik suçundan geçirdiğim soruşturmada bana kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tebliğ edildi.”
SAVCILIĞA SAHTE YAZI
Zulâl Atalay Laçin ‘takipsizlik’ aldığını söylediği soruşturma sürerken savcılığa, ODTÜ adına hazırladığı sahte belgeyi nasıl sunduğunu da şöyle ifade etti:
“Bu soruşturma sırasında her şey o kadar çıkmaza girmişti ki ben de yine kendi imkânlarımla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’na başlıklı ODTÜ antetli bir belge hazırladım. Ankara Başsavcılığı’na verdim.
Yine Üniversiteler Arası Kurul tarafından doçentlik belgemin hazırlanmasında (kendilerinden kaynaklı) eksiklik olduğunu belirten yazıyı da kendim hazırladım. Aslında bu olayların tamamı baştan itibaren yapılan bir hatanın sonucu olarak katlanarak geldi. Başta yaptığım bir hata bana çok büyük sonuçlara mal oldu. Olayın ilk paniğiyle gerçekleri saklama yoluna gitmiştim. Çok pişmanım. 3 yaşında engelli bir oğlum var. Benden başka bakacak kimsesi yok. Tahliyemi istiyorum.”
AÜ DE YALANLADI
Zulâl Atalay Laçin, sahte doçentlik belgesiyle 28 Eylül’de Aksaray Üniversitesi’nin profesörlük kadrosuna atanmış, ortaya çıkınca da görevden alınarak, 27 Ekim’de tutuklanmıştı. Laçin, ifadelerinde belgelerin sahte olmadığını ısrarla savunarak kendisine iftira atıldığını iddia etmişti.
Laçin’in sadece doçentlik belgesinin değil master ve doktora belgesinin de sahte olduğu da ortaya çıkmıştı. Laçin, ‘dolandırıcılık’ ve ‘resmi belgede sahtecilikten Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. Bu arada Laçin’in mezun olduğunu söylediği Anadolu Üniversitesi (AÜ) yetkilileri de “Okulumuz kayıtlarında böyle bir öğrenci yok” dedi.
