ARAP Baharı ve ardından yaşanan gelişmeler Ortadoğu'da; hatta dünyada taşları yerinden oynattı. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

AKP Hükümeti'nin temel dış politikası ise "Komşularla sıfır sorun" söylemi üzerine kurulmuştu. Cumhuriyet'ten Bahadır Selim Dilek, AKP'nin 'sıfır sorun'' politikasını ve Ortadoğu ilişkilerini bütün yönleriyle ortaya sermiş. Gelinen son duruma bakıldığında "komşularla sıfır sorun" politikası adeta "komşularla daha fazla sorun" politikasına dönüşmüş halde:

 

ÖNCE DOST SONRA DÜŞMAN...

SURİYE: AKP hükümeti sıfır sorun politikası çerçevesinde ilk aşamada Şam yönetimi ile çok sıkı ilişki kurdu. Şam, adeta su yolu yapıldı. Beşar Esad yönetiminin antidemokratik uygulamalarını görmezden gelip can ciğer olan Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti, şimdi Esad yönetimi ile köprüleri attı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Esad'ın ayağına kadar giderek operasyonları durdurma ricası da boşa çıktı.

İRAN: AKP hükümeti, bütün dünya kamuoyunun hassasiyetine karşın Türkiye'nin bölgedeki stratejik çıkarlarını yok sayıp hatta İran'ın tarihi tavır ve tutumunu görmezden gelerek nükleer dosyası konusunda Tahran yönetimine destek vermeyi tercih etti. Tahran yönetimi ise Ankara'nın bu çabalarını dikkate almayıp, nükleer dosyasına ilişkin kendi ulusal çıkarları çerçevesinde hareket etmeyi sürdürdü. Buna karşın AKP hükümeti ABD'nin füze kalkanı projesine olumlu yanıt verip, bu sistemin radarlarının Türkiye'de konuşlandırılmasına izin verdi. Şimdi molla yönetiminden tehdit üstüne tehdit yağıyor.

HİÇBİR KONUDA BAŞARI YOK...

YUNANİSTAN: Atina yönetiminin AB içindeki muhalefeti de aşılamadı. Yunanistan, Ege, Batı Trakya ve Kıbrıs'a ilişkin olarak hiçbir konuda geri adım atmazken AKP hükümeti bunları görmezden gelip, bu ülke ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulması için girişim yaptı. Yunanistan'ın son dakikadaki itirazıyla konseyin adından "stratejik" ifadesi çıkarıldı.

 

IRAK: AKP, Irak ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurup bu ülke ile 48 tane mutabakat muhtırası imzaladı. Ancak bu mutabakat muhtıralarından bir tanesi dışında diğer hiçbiri anlaşmaya dönüştürülemedi. Irak ile yaptığı terörle mücadele anlaşmasına, "sıcak takip maddesi" konulmasını sağlayamayan AKP, Bağdat yönetiminin terör örgütünü topraklarında barındırmaması konusunda etkin olamadı. Barzani ile yapılan anlaşmalardan bile bir sonuç alınamadı.

 

AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN: AKP'nin, Yukarı Karabağ sorununu görmezden gelip yaptığı Ermeni açılımı Azerbaycan'ın tepkisine neden oldu. İki protokolle temellendirilen açılım, Erivan yönetiminin geri adım atması sorucu boşa çıkarken, Ankara-Bakü ilişkilerinde de soğuk rüzgârlar esmeye başladı.

 

 

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU

 

İSRAİL: Hükümet, İsrail'le Arap sokaklarının alkışını alma uğruna ilişkileri kopma noktasına kadar getirdi. Davos'taki "one minute" krizi ile başlayan süreç İsrail askerlerinin Mavi Marmara baskınından sonra doruk noktasına çıktı.

Rumlar, Akdeniz'de gaz ve petrol ararken bunu da ABD'li, İsrailli firmalarla yapmaya başladı. Hatta son gelen habere göre de gazı buldu. İsrail, AKP'nin tehditlerinden dolayı Yunanistan'dan, Bulgaristan'a, Rumlar'dan, AB üyesi diğer ülkelere kadar askeri ittifaklar kurmaya başladı.

Hükümet,Telaviv ile köprüleri atmış görünse de İran tehditlerine karşı topraklarımıza NATO füze kalkanı kurulmasına izin verip İsrail'i korumaya da aldı.

ABD: Washington yönetiminin Türkiye'yi önce stratejik ortak ardından da model ortak ilan etmesine karşın Türkiye-ABD ilişkilerindeki yapısal sıktıntılar aşılamadı. ABD'nin terörle mücadelede verdiği göstermelik birkaç desteğin dışında Hamas, Gazze, Filistin, Kıbrıs, Ege, Ermenistan, Kuzey Irak gibi konularda AKP'yi desteklememeyi tercih etti. Buna karşın, İsrail'i de koruma altına alan füze kalkanının radarlarının Türkiye'ye yerleştirilmesi konusunda AKP ABD'ye "evet" demek zorunda kaldı.

Şimdi bu yapılanlara 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' diyebilirsiniz?

Çok da şaşırmamak gerek. 9.5 yıldır ne doğru yapıldı ki?

Hükümetin politikaları sayesinde her şey ''yurtta sorun dünyada sorun'' haline geldi.