ABD Başkanı Donald Trump'ın ardından Avrupa Birliği (AB) de Ukrayna ile kıymetli madenler konusunda anlaşma yapmak istiyor. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Stephane Sejourne, Ukrayna ile iki tarafın da kazanacağı bir maden anlaşması teklifinde bulunduklarını açıkladı.
AB'nin Hedefi: Kritik Madenler
Avrupa basınında yer alan haberlere göre, AB sanayi stratejisinden sorumlu olan Sejourne, komisyon üyelerinin Kiev'e gerçekleştirdiği ziyarette, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu 30 kritik maddenin 21'inin Ukrayna tarafından sağlanabileceğini belirtti. "Avrupa'nın iki tarafa fayda sağlamayacak bir anlaşma teklifinde asla bulunmayacağını" vurgulayan Sejourne, bu iş birliğinin stratejik önemine dikkat çekti.
ABD ve Avrupa Arasında Rekabet Kızışıyor
ABD Başkanı Donald Trump, ay başında Ukrayna ile 500 milyar dolarlık nadir toprak elementlerini talep eden bir anlaşma yapmak istediğini açıklamıştı. Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin yakın zamanda Beyaz Saray'a gelerek anlaşmayı imzalayacağını duyurmuştu.
ABD'nin bu hamlesinin ardından Avrupa Birliği'nin de benzer bir girişimde bulunması, Ukrayna'nın zengin maden yatakları üzerinde küresel rekabeti artırdı.
Ukrayna'nın Stratejik Maden Kaynakları
Ukrayna, lityum, titanyum, uranyum ve manganez gibi kritik ve büyük mineral sahalarına sahip. Özellikle elektrikli araç bataryaları ve yüksek teknoloji ürünlerinde kullanılan lityum ve nadir toprak elementleri, küresel sanayi devlerinin ilgisini çekiyor.
AB'nin Ukrayna ile yapmayı planladığı anlaşma, Avrupa'nın maden tedarikinde Çin'e olan bağımlılığını azaltma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Zelenskiy Beyaz Saray'a Gidiyor
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin önümüzdeki günlerde Beyaz Saray'da ABD ile maden anlaşmasını imzalaması bekleniyor. Bu gelişmenin ardından Avrupa Birliği'nin nasıl bir hamle yapacağı ve Ukrayna ile yapılacak anlaşmanın detayları merakla bekleniyor.
Küresel Maden Yarışı Kızışıyor
ABD ve Avrupa Birliği'nin Ukrayna'nın madenlerine olan ilgisi, küresel enerji ve teknoloji sektöründe stratejik hamlelerin habercisi olarak yorumlanıyor. Bu gelişmelerin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomik ve jeopolitik etkilerini daha da derinleştirebileceği belirtiliyor.
