Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nün ‘örgütü’ aktif tutmak ve yeni üyeler kazandırmak amacıyla avukatlar aracılığıyla yeniden çalışmaya başladığı tespit edilmişti. Tespit üzerine başlatılan soruşturma sonunda aralarında örgüt lideri Adnan Oktar’ın da olduğu 20 kişi hakkında dava açıldı.

Açılan davanın ilk duruşması bugün yapıldı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Adnan Oktar ve 6 sanık SEGBİS sistemi ile bağlandı. 2’si tutuklu 5 sanık da duruşma salonunda hazır bulundu.

Mahkeme başkanı salona gelmeden önce kadın sanıklarla sohbet eden Adnan Oktar, “Avukatlar, daha geniş bir salon talebinde bulunmalı. Önemli bir mahkeme. İnsanlar gelebilmeli” dedi. Bunun üzerine mahkeme salonundaki avukatı, “Adnan bey, dünkü duruşmada talepte bulunmuştuk. Tekrar talepte bulunacağız” ifadelerini kullandı.

Adnan Oktar, avukatın açıklaması üzerine;“Hayati bir konu olduğu için ciddi. Diğer mahkemelerden daha önemli bizim mahkememiz, o yüzden rica ediyoruz. Salon olmama konusunu bakanlığa da söyleyelim” dedi.

Mahkeme başkanı ve heyetin duruşma salonuna gelmesiyle başlayan duruşmada Adnan Oktar’a savunmasını yapması için söz verildi. Cezaevi kısıtlamaları sebebiyle iddianameyi okuyamadığını söyleyen Oktar’a mahkeme başkanı, “İsterseniz savunmanızı iddianameyi okuduktan sonra yapabilirsiniz” dedi.

Bunun üzerine Adnan Oktar, “İddianameyi okumaya ihtiyacım yok. Allah’tan boş bir mahkeme ve boş bir iddianame olduğu için savunma yapabilirim” dedi.

Savunmasına devam eden Adnan Oktar ortada bir örgüt olmadığını belirterek“İngiliz derin devletinin yaptığı bir eylem bu. Ben İngiliz derin devleti ile ilgili birçok kitap yazdım. Bu onları kızdırdı” dedi.

'İngiliz derin devleti Reisi’ye kumpas kurdu'

Geçtiğimiz günlerde helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi de İngiliz derin devletinin öldürdüğünü belirterek, “İran Cumhurbaşkanı Reisi BM toplantısında Mehdinin hayatta olduğunu ve faaliyet hainde olduğunu söyledi. Bunu duyunca İngiliz derin devleti Reisi’ye kumpas kurdu, şehit ettiler onu. İngiliz derin devletinin mehdiye müthiş bir alerjisi var” dedi.

Adnan Oktar savunmasını yaptığı esnada, İsveç Barosundan duruşmaya izleyici olarak katılan kadın avukat, duruşma esnasında flaşlı çekim yaptı. Üye hakim durumu fark edince fotoğrafın silinmesi için görevlileri uyardı.

Yapılan incelemede fotoğrafın yabancı bir ülkeye ait telefon numarasına gönderildiği tespit edildi. Bu sırada sanık avukatı, “Kendisi İsveç'ten gözlemci. Bilmiyor yasak olduğunu” dedi. Mahkeme başkanı ise “Nasıl bilmiyor? Duruşma başlamadan uyardık. Yanındaki tercümanı çevirmedi mi?” diye sordu. Avukat ise “Büyütmeye gerek yok” şeklinde cevapladı.

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yarın uçuşların yüzde 5'i iptal Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yarın uçuşların yüzde 5'i iptal

Üye hakim duruşma salonunda görüntü çekilmesinin suç olduğunu hatırlatması üzerine aynı avukat, “O kadar da değil ya” dedi. Avukatın tavrına sinirlenen mahkeme başkanı, “Sen git bakalım İsveç’te bu görüntüyü çek avukat olarak ne yapıyorlar size” söylemlerinin ardından  avukat, “Sınırlardan o kadar insan geçiyor bir şey yapılmıyor. Burada meslektaşa niye yapılsın” dedi.

Öfkelenen mahkeme başkanı elini kürsüye vurarak, “Dünyada Türkiye kadar özgürlükçü bir ülke yok. Siz, biz avukat, hakim olarak onların ülkesinde bir şey yapalım bakalım bize neler yapıyorlar. Sanık o kadar İngiliz derin devleti anlattı, nerden bilelim bunların da İsveç derin devleti olmadıklarını” dedi.

İddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan ayrı ayrı 5 yıldan 12'şer yıla, "Örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçundan ise ayrı ayrı 10 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca iddianamede Adan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın örgüt üyelerinin örgüt faaliyetler için işlediği bütün suçlardan sorumlu tutularak cezalandırılmaları talep edildi. Diğer 17 şüpheli hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "örgüte yardım" ve "örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçlarından farklı oranlarda hapis cezaları istendi.

Editör: Nehir Durdağı