Nihayet Fırat’ın doğusuna Türkiye’nin askeri harekatı başladı. Öncelikle bu harekatın gerçekleşmesinde ve icrasında emeği geçen herkese, hasetten teşekkür ederim.

Milli Savunma Bakanlığı, ‘Barış Pınarı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen PKK/PYD-YPG’li terörist sayısının toplam 550 olduğunu’ açıkladı.

Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde Arap şehri Tel Abyad, yarısı Kürt diğer yarısı Arap,Türkmen, Çerkes,Ermeni ve Süryani şehri Resulayn şehirlerini PKK’dan temizlendi. Sırada Hıristiyan nüfusun etkili olduğu Arap ve Kürtlerinde yaşadığı Kamışlı ve Kürt ağırlıklı Ayn el Arap (Kobani) şehirlerinde. İnanıyorum birkaç güne kadar TSK ve ÖSO, bu bölgeleri de teröristlerden temizleyecektir.

TSK ve ÖSO, PKK/PYD’in içerisindeki Kürtlerden daha çok uluslararası savaşçılarla savaşıyor. Yani küçük bir haçlı ordusuyla karşı karşıyayız.

Türkiye, askeri harekatı ÖSO ile birlikte gerçekleştiriyor. Bu operasyondan önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ‘Suriye Milli Ordu’ ismini aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı PKK/YPG’nin sınırlarda bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu, sınırdan 30-35 kilometre içeri uzanan bir alanda Türkiye’de bulunan milyonlarca Suriyeli sığınmacının bu bölgede inşa edilecek konutlara yerleşeceğini söyledi.

Ayrıca Türkiye, sınırlarının hemen gerisinden on bilerce TIR ve 5 Bin uçakla yığınak yağmış ABD destekli 60-80 Bin YPG’liyi de bölgeden uzaklaştırmak istemektedir.

Kanton girişimi çöktü

Barış Pınarı operasyonu, aslında bir Anadolu Kalkanıdır. Zira Operasyon bu haliyle başarıya ulaşırsa (İnşallah’da ulaşacak), Türkiye’nin güneyindeki tehdidi 30 km uzağa ötelemiş olacak. Anadolu ve Türkiye’ye olan tehdit biraz daha uzaklaşacak.

Böylelikle ABD’nin Kanton girişimi çöktü.

Aslında, hazır bölgede PKK/YPG’nin üzerine gidilmişken, bütün bölgeyi temizleyene kadar 80-90 km daha içeri girmek en doğrusu. Ancak ABD ve Batı’nın 30-35 km’ye bile tahammül etmediği ve reel-politik ve eko-politik dengeler yüzünden sanırım bir süre bekleyeceğiz. Bu arada bu operasyon birbirine düşman ve rakip, ülke ve siyasi blokları bir araya getirdi.

ABD’de demokratlar ve cumhuriyetçiler aynı refleksi gösterdi. Körfez ülkeleri -istisnalar ve halklar hariç- Avrupa’dan farksız tutum almadılar. Türkçülük düşüncesiyle yakın ilişki içinde olduğumuz Orta Asya Türk Cumhuriyetleri bile açıklama yapmadı.

Macaristan yaptığı aslında bildirinin açıklamasına engel olmak değil, bekletmekti. Bir kişi bile almaya tahammül etmeyen Macarların operasyona olan romantik bakışı, Erdoğan’ın ‘3.6 milyon Suriyeliyi kapıya yığarım’ sözünden çekincesiydi.

Bu süreç de Pakistan, Somali ve Katar Türkiye’nin yanında yer aldığını görüyoruz.

Toparlayacak olursak, ‘bizim, bizden başka dostu olmadığını’ bir kere daha görmüş olduk.

ABD’nin bir takım yaptırımları bekleniyor. Ancak bu operasyonu 3 yıldır savunan birisi olarak, fevkalade mecburi bir askeri harekat gerçekleştirdiğimizi hatırlatmak isterim. Türkiye, yılının başını, erkenden ezmeye çalışıyor. Bu vesile ile cephede savaşan Mehmetçiğimize ve Özgür Suriye Ordusu mensuplarına Allah’a emanet ederek, başarılar diliyorum.

Selam ve dua ile...