Gündüzleri kazanç peşinde meşakkat çeken, geceleri yorgun halde yatağına yüzükoyun düşer kalır ve ömür ağacı günlerin geçmesiyle kuruyuncaya kadar gecelerini ve gündüzlerini böylece tüketir.
O'nun bütün kaygı ve tasası bu olup, kendisine hayatta başka gayeleri de olması gerektiğini hatırlatacak olanları hiç dinlemez bile…
Bu yolda geçip giden bir ömür boşa gitmiş demektir.
O adam da kendisini türlü türlü belaların beklediği bir cani gibidir. Yarın ahiretin şiddetini ve kıyamet gününün dehşetini gördüğünde bak nasıl ağlayacak, feryad-ü figan koparacaktır. (Şeyh Sadi Şirazi)

MEKKE ŞERİFİNİN MEDH-Ü SENASI:

Allah Mekke şehrini ve Mekke Şerifini korusun. O Şerif hazretleri ki, Süheyl yıldızı doğarken, yani gecenin kara çadırı bir yana doğru yıkılmaya başlamazdan evvel kalkar. Tek başına Allah'a hamd-ü  sena ile temcit ve tehlilde bulunur.
Hazreti Peygamber sav Efendimize salat ü selam getirir. Kabe’yi tavaf ve Hacerül-Esvedi istilam eder.
Kabe ve müştemilatındaki mukaddes makamları, Zemzem dahil, hepsini ziyaret eder, Hatime gelir. Altınoluğun altında dua eder.
Bütün bunlardan sonra cemaate doğru döner; Hicri İsmailin sağında, fecre kadar Kabe’ye karşı saf bağlayıp kıyamda durur. (Gülistan)

BİR HADİS:

Resulullah sav Efendimiz şöyle buyurdu; “İnsanlardan haya etmeyen, Allahü Tealadan da haya etmez.” (Taberani)
Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu; “Kim, bir zalime yardımcı olursa, Allahü Teala o zalimi ona musallat eder.” (Feyzül-Kadir)

BEYT:

İlim bir lücce-i bi sahildir. 
Anda alim geçinen cahildir. (Nabi)
İlim, sahili olmayan bir denizdir. Onda alim geçinen cahildir.