İsviçre, 14 gün karantina uygulamasından sonra ülkesine kabul edeceği ülkelerin vatandaşlarıyla ilgili bir liste hazırladı. Listede koronavirüs açısından çok daha riskli ülkeler yer almasına rağmen Türk vatandaşlarını karantinadan sonra bile almama kararı aldıİsviçre, koronavirüs nedeniyle 14 günlük karantinadan sonra kabul edeceği ülkelerin vatandaşlarıyla ilgili bir liste hazırladı.
Ancak Türkiye'ye ise kapıyı tamamen kapattı.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bu konuda bugünkü köşesinde çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Altaylı'nın yazısında İsviçre'nin yayınladığı ülkeler listesi şöyle:
Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, El Salvador, Svaziland, Guatamala, Honduras, Hindistan, Irak, İsrail, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Lüksemburg, Malta, Meksika, Namibia, Kuzey Makedonya, Monaco, Karadağ, Filistin, Umman, Panama, Peru, Katar, Romanya, İspanya, Güney Afrika, Surinam, ABD.
Yazısına, "Bu ülkelerden birinden yola çıkarak İsviçre'ye geliyorsanız, İsviçre size 14 gün karantina uyguluyor. Diyor ki, "Gelmeden önce test yaptırmış ve COVİD negatif çıkmış dahi olsan 14 gün karantina uygularım". Yani bu ülkelerin vatandaşları İsviçre'ye karantina uygulaması ile girebiliyor. Ancak Türk vatandaşları karantina koşulu ile dahi İsviçre'ye kabul edilmiyor. Eğer Türkiye'den İsviçre'ye turistik gezi ya da iş gezisi için gidiyorsanız ve eğer Türk pasaportu taşıyorsanız, hiç gitmeye teşebbüs etmeyin. Sizi almıyorlar" diye devam eden Altaylı, sonra da şu ifadeleri kullandı:
Sadece İsviçre mi?
İngiltere hariç tüm Avrupa aynı uygulamayı yapıyor Türk vatandaşlarına.
"Gelemezsin" diyorlar.
Çok özel bir sebep gösterip, o çok özel sebebi buradaki konsolosluğa kabul ettirmedikçe.
Salgının kol gezdiği Hindistan kadar, Uganda kadar hükmü yok pasaportumuzun.
Bu ülkelerden daha riskli kabul ediliyoruz.
Başta İsviçre, Avrupa ülkelerinin bu tavrına hiçbir itirazım yok.
Her ülkenin kendini koruma hakkı vardır, bize güvenmiyor olabilirler.
Onların bileceği iş.
Ancaaaaak!
İtirazım Türkiye'nin tavrına.
Onlar bize kapıyı kapıyor, biz ise onlara kapıyı ardına kadar açıyoruz.
"Gelin, yalvarırız gelin, ne olur gelin" diyoruz neredeyse...
Eeee, nerede kaldı mütekabiliyet.
Nerede kaldı ülkemizin saygınlığı.
Nerede kaldı Ay Yıldızlı pasaportun haysiyeti.
Üç kuruş döviz gelecek diye pasaportumuza, vatandaşlarımıza yapılan bu saygısızlığı sineye mi çekeceğiz!
Bakın beyler bir ülkenin bayrağının saygınlığı bilmem ne toplantısında kimin nerede duracağını göstermek için konulan minik bayrak simgesini alıp katlamakla korunmaz.
Sana saygısızlık yapana aynı muameleyi yapmakla korunur.
Mütekabiliyetle korunur.
Birincisi şovdur.
İkincisi ise gerçeklik...
