Kremlin: “Avrupa, Ukrayna’da Barış Değil Savaş İstiyor”
Rusya’dan Avrupa’ya dikkat çeken bir eleştiri geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada Avrupa’nın Ukrayna’daki savaşın sona ermesi yerine çatışmaların devam etmesini tercih ettiğini ifade etti.
“Barış Bekliyoruz, Ancak Savaş İsteniyor”
ABD’nin Avrupa ve Ukrayna ile barışçıl bir çözüm bulma yönünde çalıştığını hatırlatan Peskov, bu süreçte Avrupa’nın tutumunun dikkat çekici olduğunu vurguladı. “Avrupalıların ve Ukraynalıların çözüm odaklı olmasını beklerdik” diyen Peskov, “Ne yazık ki Avrupa’da barıştan çok savaşın sürdürülmesine yönelik bir eğilim gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Donbas Üzerinden Mesaj: “O Bölgeler Artık Rus Toprağı”
Peskov, Donbas’taki bölgelerin savaşın sona ermesi için Rusya toprağı olarak tanınıp tanınmaması gerektiği yönündeki bir soruya ise oldukça net yanıt verdi. “İfadeler yanlış” diyen Kremlin Sözcüsü, “Bu bölgeler artık Rusya Federasyonu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle böyle bir soru sorulamaz.” şeklinde konuştu. Bu açıklama, Rusya’nın ilhak ettiği bölgeleri tartışmaya dahi kapattığını bir kez daha gösterdi.
İran Teması da Gündemdeydi
Peskov’un açıklamalarında dikkat çeken bir diğer başlık ise İran’la yürütülen diplomatik temaslar oldu. Moskova’yı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in mesajını doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ileteceği bildirildi.
Arka Plan: Diplomatik Çabalar Ne Aşamada?
Rusya’nın açıklamaları, barış görüşmeleriyle ilgili beklentilerin azaldığı bir dönemde geldi. Batı’nın Ukrayna’ya silah ve finansman desteği sürerken, Rusya’nın da bölgedeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdığı biliniyor. Bu ortamda Kremlin’in Avrupa’ya yönelik “savaş istiyorlar” suçlaması, diplomatik çözüm yollarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Ukrayna krizi devam ederken taraflar arasındaki pozisyonlar giderek daha keskin çizgilerle belirginleşiyor. Kremlin’in son çıkışı, hem Batı’nın tutumuna karşı bir mesaj hem de Rusya’nın uluslararası kamuoyuna yönelik propagandası olarak değerlendiriliyor.