CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Silivri Cezaevi çıkışında dile getirdiği "kötü muamele" ve "işkence" iddiaları siyasetin gündemine oturdu. Özel’in açıklamalarına ilk yanıt Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi.
Bakan Tunç, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, iddiaları sert bir dille reddederek, bunların “karanlık bir propagandanın parçası” olduğunu ifade etti.
Ramazan Bayramı’nın birinci günü tutuklu bulunan ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret eden Özgür Özel, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Yemin ederim, bu gençlere ters kelepçeyi, kötü muameleyi, aç-susuz bırakmayı, hakaretleri ben unutmam. İşkence ve kötü muamelede zamanaşımı yoktur. Bu suçların peşine düşeceğiz. Devlette hiçbir şey kaybolmaz, o izi bulurum, hesabını sorarım. Ölümü göze alırım, bu mağdur çocukların ahını yerde bırakmam.”
Özel’in bu sözleri sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, kamuoyunun da dikkatini cezaevindeki tutukluların koşullarına çevirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Özel’in açıklamalarını yalanladı ve iddiaların adalet sistemini hedef aldığını belirtti. Tunç’un açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “İşkence ve kötü muamele yapıldığına yönelik iddialar gerçek dışıdır, vicdan ve izandan yoksun iftiralardır. Mesnetsiz iddialar, devletimizi, adalet sistemimizi ve infaz kurumlarımızı itibarsızlaştırmayı hedefleyen karanlık bir propagandanın parçasıdır.”
Tunç, cezaevlerinde denetimlerin düzenli olarak yapıldığını ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Bazı basın organları ve sosyal medya mecralarında, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki tutuklu ve hükümlüler hakkında maksatlı ve tamamen asılsız iddialar dolaşıma sokulmuştur. Tutuklu ve hükümlüler, devletimize emanettir. Ceza infaz kurumlarında bulunan herkes, insan onuruna yakışır, Hukuk Devleti ilkelerine uygun ve uluslararası standartlara dayalı şekilde muamele görmektedir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan bazı kişilere yönelik; aile görüşmeleri, sağlık, hijyen, barınma ve diğer temel hakların engellendiğine dair iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bu haklar, yasal güvence altındadır ve titiz bir şekilde uygulanmaktadır. Aksi bir durum asla söz konusu değildir.
İşkence ve kötü muamele yapıldığına yönelik iddialar gerçek dışıdır, vicdan ve izandan yoksun iftiralardır. Mesnetsiz iddialar, devletimizi, adalet sistemimizi ve infaz kurumlarımızı itibarsızlaştırmayı hedefleyen karanlık bir propagandanın parçasıdır.
Türk Ceza İnfaz Sistemi, ulusal ve uluslararası bağımsız denetimlere açık, şeffaf ve insan onurunu en üst düzeyde tutan bir yapıya sahiptir.Adalet Bakanlığı olarak hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermeyecek, insan onurunu önceleyen bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
