DOĞU Akdeniz’deki enerji krizinde Türkiye yeni bir hamleye daha hazırlanıyor. Fatih sondaj gemisinin Kıbrıs adasının batısındaki faaliyetleri nedeniyle Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan, Avrupa Birliği’ni Türkiye aleyhinde yaptırıma zorlarken Ankara ikinci gemiyi de bölgeye yollama kararı aldı.
TÜRKİYESİZ ÇÖZÜM OLMAZ
G-20 Enerji ve Çevre Bakanları toplantısı için Japonya’nın Nago kentine bağlı Karuizawa kasabasında AA’ya açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Yavuz sondaj gemimizi perşembe günü uğurlayacağız. Şu anda tersanedeki bakım ve upgrade (yenileme) çalışmaları devam ediyor. Onlar da temmuz başı gibi KKTC’den almış olduğumuz ruhsat sahası üzerinde ilk sondajına başlamış olacak” dedi. Türkiye’nin Kıbrıs Adası açıklarındaki doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin olarak Dönmez, Fatih sondaj gemisinin ikinci sondajının Finike-1 adlı sahada devam ettiğini belirtti. Oradaki suyun derinliğinin 2 bin 300 metre civarında olduğunu aktaran Dönmez, şunları söyledi:
“Şu anda da sondajımız 3 bin metreleri aşmış durumda. Hedef derinliğimiz deniz seviyesinden itibaren 5 bin-5 bin 500 metreler seviyesine inmek. Yaklaşık 100-120 günlük bir iş programımız var. Temmuz sonuna doğru hedeflenen noktaya ulaşmış olacağız. Tabii başından beri söylediğimiz bir şey var. Bu işin garantisi yok. Sondaj yapmadan ne var ne yok bilme imkanımız yok. Ümitliyiz tabii orada da. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi enerji denkleminin dışına atmaya çalışanlar, Türkiyesiz realistik bir çözümün olmadığının farkında ama ifade edemiyorlar.”
TEMMUZDA İLK SONDAJ
Kıbrıs’ta yaşayan soydaşların ve KKTC’nin haklarını da sonuna kadar savunacaklarını ifade ettiklerini de anımsatan Dönmez, adil bir paylaşımdan yana olduklarını vurguladı.
Uluslararası hukuka uygun olarak tüm işlemlerin devam ettirildiğini ve bundan sonra da kararlılıkla bunun sürdürüleceğine dikkati çeken Dönmez, “İkinci gemimiz de hazırlanmak üzere. Yavuz sondaj gemimizi perşembe günü uğurlayacağız. Şu anda tersanedeki bakım ve upgrade çalışmaları devam ediyor. Perşembe günü uğurlayacağız. Temmuz başı gibi KKTC’den almış olduğumuz ruhsat sahası üzerinde ilk sondajına başlamış olacak” ifadelerini kullandı.
SIRADA KARADENİZ VAR
Bakan Fatih Dönmez, bu lokasyonlar tespit edilirken yoğun ve detaylı çalışmalar yapıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Uzmanlar değerlendiriyor, yerine göre dışarıdan destek, servis almak suretiyle yapılan çalışmaların teyidi ve doğruluğu sağlanmış oluyor, ondan sonra lokasyona karar verilmiş oluyor. Son derece teknolojik bir operasyon. Bu iki gemimizde zaten dünyada bu çapta bu özellikteki 15-16 gemiden birisi.”
Operasyonları büyük oranda yerli personelle yaptıklarına ve yerlileşme oranının gittikçe arttığına da işaret eden Bakan Fatih Dönmez, “Hem Yavuz’la hem Fatih’le gerek Akdeniz’de gerekse Karadeniz’de bu sondajlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Yavuz sondaj gemisi, Rumların doğu Akdeniz’i tek yanlı parsellemesinin ardından KKTC’nin parsellediği ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPOA) ruhsatlandırdığı Karpaz açıklarına gidiyor. KKTC’nin parsellediği bölgenin önemli bir bölümü Rumların parselleriyle üst üste geliyor. Yavuz’un Rumların parsellemediği, ancak ‘Benim bölgem’ diye hak iddia ettiği sularda sondaj yapması bekleniyor. Fatih gemisi ise Kıbrıs’ın batısında, Türkiye’nin kendi bölgesinde sondaj yapıyor.
TATAR: KIBRIS’A MİLLİ MÜCADELEYE GELİYORLAR
KKTC Başbakanı Ersin Tatar, yarın KKTC’nin Karpaz yarımadası açıklarına yola çıkacak ikinci sondaj gemisi Yavuz’un, Rum sahillerinin 80 kilometre batısında sondaja devam eden kardeşi Fatih gibi, Akdeniz’e milli mücadeleye geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Yüreğimize su serptiniz’ diye seslenen Tatar, Türkiye’ye AB yaptırımı isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u, “Sayın Erdoğan’ın söylediği gibi, ey Fransa, Kıbrıs’ta ne garantörsün, ne başka bir şey, senin ne işin var” diye eleştirdi.
Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in Yavuz sondaj gemisinin KKTC’ye yola çıkacağı açıklamasını Hürriyet’e değerlendiren KKTC Başbakanı Tatar, başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz ‘Yavuz’u bekliyoruz’ çağrısı yaptıklarını hatırlatarak, “Kıbrıs Türk halkı Türkiye sayesinde daha güçlü daha önemli bir hale geldi” diye konuştu
