05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM İki şehir için korkutan uyarı: Her an deprem olabilir

İki şehir için korkutan uyarı: Her an deprem olabilir

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, deniz tabanından geçen Karadeniz fayının, deprem riski taşıdığına dikkati çekti.

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz fayının, Bartın’da 1968 yılında 6.6 büyüklüğünde deprem ürettiğini belirterek, Karadeniz'de Trabzon ve Rize'de de tehlike olduğunu ileri sürdü.

Bektaş şöyle konuştu:

"2019 yılında yayınlanan Trabzon ve Rize’nin deprem tehlikesi gerek yerel yönetim gerekse toplum tarafından göz ardı ediliyor, anlaşılmıyor. Bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama maalesef o konuda da birtakım eleştiriler alıyoruz.

Oysa biz 1996 ile 2019 yıllarında yayınlanan deprem tehlike haritaları arasındaki farkı anlatmaya çalışıyoruz. Bu fark nedir derseniz, yeni haritada Trabzon’un deprem tehlikesi 2 kat artmış, Rize’nin de 3 kat artmıştır. Bu artış, 1996 yılında yapılan ve 23 yıl yenilenmeyen deprem tehlike haritasından kaynaklanmıştır. 23 yıl boyunca Trabzon ve Rize yöresinde inşa edilen yapılar bugünkü deprem yönetmeliğine aykırıdır ve deprem tehlikesine açıktır.

Bu haritanın verdiği değerler sadece sağlam zemin içindir. Oysa bölgedeki zemin hem dolgu, hem heyelan, hem de plaj kesimlerindedir. Bu binalarla yapılar eski deprem yönetmeliğine göre yapıldığı için Trabzon ve Rize’deki tüm yapılar deprem tehlikesi altındadır. Rize’nin 3’te 1’i zaten dolgu alanı üzerindedir.

Karadeniz sahiline paralel giden Karadeniz fayı 1968 yılında 6.6 büyüklüğünde bir deprem üretti ve o dönemde kaza olan Bartın’ı yıktı. Bartın’da yıkım olunca bu bölge o zamanki haritada ‘birinci derece deprem bölgesi’ ilan edildi.

Karadeniz fayının yıkmadığı Trabzon ve Rize ise ‘dördüncü derece deprem bölgesi’ yapıldı; bu büyük bir yanlışlıktır. Gerek Bartın, gerekse Trabzon, aynı sismik zonda bulunuyor. Bartın ne ise Trabzon ve Rize de aynı derecede olmalıdır.

Bu yanlışlık 23 sene sonra değiştirildi. 2019 yılında yayınlanan haritada bütün Karadeniz sahili eşdeğer bir deprem tehlikesine sahip oldu. Bugün Trabzon ve Rize hangi deprem çekincesine sahipse Bartın da aynısına sahiptir.

Bu yanlışlık 23 yıl boyunca Trabzon ve Rize’de sağlıksız, depreme açık yapılaşmanın sebebi oldu. Muhakkak surette deprem tehlike haritaları en az 5 yıl içinde yenilenmelidir. Yenilenmeyen haritalar, 23 yıl boyunca Trabzon ve Rize yöresinde dolgular ve kıyı üzerinde sağlıksız yapılaşmaya neden oldu.

'Trabzon deprem bölgesi değildir’ algısı, bugüne kadar herkesin de kabul ettiği sağlıksız bir yapılaşmaya neden oldu. Bunun düzeltilmesi, ortadan kaldırılması lazım. Deprem tehlike haritaları depremin ne zaman ve nerede olacağını göstermez. İstanbul’da deprem beklerken Trabzon’da her an bir deprem oluşabilir.

Sonuç olarak depremin ne zaman ve nerede olacağını kimse bilmiyor. Tahmini zaman ve yer vermek gerekirse önümüzdeki 50 yıl içerisinde Trabzon’da olabilecek deprem yüzde 90 olasılıkla 6.6, yani Bartın depremine yakın bir deprem olur. Yüzde 10 olasılıkla da bu depremden daha büyük olma olasılığı var. Ancak bu 6.6 deprem şiddeti ve yer sarsıntısı sağlam zemin için geçerlidir.

AFAD der ki, bizim verdiğimiz bu değerlerin yanında mikrobölgelendirme çalışmaları yapmalısınız. Yani heyelan sahaları, olgu alanlar, dere yatakları ve zayıf zeminler için ayrı bir bölgelendirme yapmanız gerekir.

Afet Bakanlığı kurulacaksa, tüm yerel yönetimlerde de kesinlikle ‘İl Afet Bilim Kurulu’ oluşturulmalı; bu kurul yöneticileri bilgilendirmeli ve deprem, heyelan, sel gibi afetlerin zararlarını en aza indirmek için yöntemler geliştirmeli”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *