TBMM çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, kamuoyunda çeşitli tartışmalara neden olurken, komisyona yönelik sert eleştirilerden biri KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’dan geldi. Karasu, yaptığı açıklamada komisyonun görev süresi ve faaliyet kapsamının dar tutulmasının çözüm sürecine katkı sağlamayacağını savundu.
“Komisyonun Kapsamı ve Süresi Yetersiz”
Komisyonun yalnızca silah bırakanlara yönelik çalışması ve birkaç aylık bir süreyle sınırlandırılması Karasu’nun temel eleştiri noktalarını oluşturdu. Konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2-3 ayda ne çözecek? Kürt sorunu var, Türkiye'nin demokratikleşme sorunu var. Komisyon bunlarla ilgili olmayacaksa ne anlamı olacak?”
“Umut Hakkı” Vurgusu: Bahçeli-Öcalan İlişkilendirmesi
Karasu açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daha önce Meclis’te yaptığı “Umut Hakkı” açıklamasına da dikkat çekti. Bahçeli’nin çağrısını hatırlatan Karasu, söz konusu çağrının pratiğe dönüşmesi gerektiğini belirtti:
"Devlet Bahçeli açıkça şunu söyledi: “Örgütünü feshetsin, silahlı mücadele eden vazgeçsin, Umut Hakkı pratikleşsin” dedi. Hatta “Gelsin, Meclis'te konuşsun” dedi. Meclis'te konuşmasına cesaret edemediler. Yoksa Önderlik, PKK’nin feshedilmesinin, silahlı mücadelenin durdurulmasının nedenlerini ve neden yapıldığını daha doğru izah ederek kamuoyuna anlatabilirdi. Bunu yapmadılar ama Devlet Bahçeli, “Umut hakkı devreye girer” dedi. O zaman Devlet Bahçeli’nin sözünün üzerinde durması gerekiyor. Yani herkesten önce Devlet Bahçeli'nin bu konu üzerinde durarak umut hakkının pratikleşmesini, gerçekleşmesini sağlaması gerekiyor. Bu sadece Devlet Bahçeli'nin verdiği bir söz değildir. Devlet Bahçeli o açıklamayı Erdoğan'la anlaşarak yaptı."
Karasu, bu sözlerin sadece Bahçeli’nin bireysel beyanı olmadığını, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile varılan bir mutabakatın sonucu olduğunu iddia etti.
