Kur'an'da  Hz.İsa,  Resullerin en büyüklerinden,  ''ülül-azam'' olan beş peygamberden biridir. Ali İmran, Maide ve Meryem surelerinde doğumunun müjdelenmesi, dünyaya gelişi, tebliği, mucizeleri, dünyevi hayatının sonu ve Allah katına yükselmesi den bahsedilir.

O hiçbir zaman kendisinin tanrı edinilmesini söylememiş yalnız Allah'a kulluğu öğütlemiştir. (Maide; 9/ 10-11)

Havari, seçilmiş, dost, bir kimseye ileri derecede  yardım eden, kendisini  davaya adayan  demektir. Peygamberlere inanıp,  onlara yardımcı olan herkes için kullanılan havari bilhassa 

Hz. İsa tarafından seçilmiş, tebliğ ve irşat görevinde ona yardımcı olan kişileri ifade eder.

Kur'an'da Allah yolunda bana kimler yardımcı olacak? diye soran Hz. İsa'nın  çağrısına , ''Biz Allah yolunun yardımcılarıyız. Allah'a inandık şahit ol biz müslümanlarız. Rabbimiz, senin indirdiğine inandık, Peygambere uyduk, bizi şahitlerle beraber yaz buyrulmaktadır. (Ali İmran; 1/ 52-53)

SADIK KUL-SADIK DOST; HZ: EBU BEKİR RA

Hz. Peygamber'den  iki-üç yaş küçük olan  Hz. Ebu Bekir, Kureyş kabilesinin Teym koluna mensuptur. Babası Ebu Kuhafe, annesi ise, Ümmül-hayr Selma binti bint Sahr'dır.

Cahiliye devrinde güzel ahlaklı  dürüst ve itimada şayan bir tacir olarak bilinen Hz. Ebu Bekir, İslamla şereflendik ten sonra  sağlam itikadı ve samimiyetiyle temayüz etmiştir.

Miraç hadisesine hiç tereddüt etmeden inandığı için kendisine hakikati tasdik eden anlamında ''SIDDIK'' lakabı verilmiştir.

Mekkeden Medineye hicretinde  Peygamberimize refakat etmiş, ve Kur'an'ı Kerimde mağarada bulunan iki iki kişiden biri olarak zikredilmiştir. (Tevbe suresi; 9/ 40)

Ahlak ve karakteri itibariyle bütün müslümanların hürmetini kazanmış olan bu büyük insan , Hz. Muhammed'in sav vefatından sonra Halifelik görevini üstlenmiştir.

Halifeliği yaklaşık iki yıl devam ettiği halde gösterdiği dirayet sayesinde genç İslam devletini kritik süreçlerde başarılı bir şekilde yönetmiş ve  ( 634 ) yılında 63 yaşında Rabbine kavuşmuştur.

AYET: İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar da  içinde ebediyyen kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. (Nisa; 4/ 57)