17 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

YANMAK GİBİDİR DONMAK!...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
 
Yanmak gibidir donmak...
 
37 olan vücut ısın, 34'e iner önce...
 
Sonra 33'e...
 
Nabzın; yavaşlar ardından...
 
Sonra azalır...
 
 
Yanmak gibidir donmak...
 
Tüm hücrelerin dıştan içe bozulur...
 
Ateşte misin, buzda mı; anlayamazsın...
 
Sonra uyuşursun yavaştan...
 
 
Dedim ya... 
 
Yanmak gibidir donmak...
 
Direnemediğin bir uyku gelir kapına...
 
Tek çalışını duyar, gözünü yumarsın...
 
Yanmak gibidir donmak...
 
 
Lapa lapa kara teslim dağlardaydı onlar...
 
Omuzlarında sırt çantası değil, koca bir ulusun güveni, huzuru ile yürüyorlardı nicedir...
 
Islandılar, kuruyamadılar...
 
Yine ıslandılar, yine kuruyamadılar...
 
Titriyorlardı artık...
 
 
Yanmak gibidir donmak...
 
Onlar donarken, bir yerler yanıyordu...
 
Tüm odaları ışıl ışıl yanıyordu hem de...
 
Ve tüm odalar hamam gibi sıcak...
 
 
Onlar o sıcaklığa hasret yürüdü o ışığa...
 
Kapalı gözlerinin içinde şimşek gibi çakan o beyaz ışığa...
 
Ölümün ışığına... Son ışığa...
 
Ve o sırada, hala yanıyordu tüm odaların ışığı...
 
Ve tüm odalar sıcaktı hamam misali...
 
Ama onların soğuk geçirmez bir pançoları, bir çadırları bile yoktu...
 
 
Tunceli-Nazımiye Sarıbudak kırsalında yitirdik iki Mehmetçiği...
 
Jandarma Uzman Çavuşlar Asım Türkel ve Ferruh Dikmen...
 
 
Bir yerlerde tüm ışıklar yanıyordu onlar sönerken...
 
Ve tüm odaları sıcacıktı onlar solarken...
 
 
Yanmak gibidir donmak...
 
Onlar karda donarken hepimiz yandık aslında...
 
Utanmayı unutmuş...
 
Arlanmak yerine arsızlanmış hepimiz...
 
İnsanlık ateşiyle yandık aslında...
 
 
Bakalım o gün....
 
O mahşer yerinde...
 
Nasıl bakacağız yüzlerine...
 
 
 
Şiir okumak lazım!..
 
 
 
Önce, 'CAN ÇİÇEĞİ' dedi... Ardından 'B/AŞKA YAZIYORUM' ile çıktı huzura... Eskişehir'den seslendi yüreklere, sevgiye, gönüllere... Ama çok güzel seslendi... Kendi yüreğinden... Kendi derininden... Kendi canından... Ben, çoğunu yüreğim yana yana okudum...
 
 
'Yüreğine çentik attım
şiirler oku gözlerimden
tut tutabilirsen düşlerimi
gücünün yettiğince...
 
 
güvercinler uçuşuyor gökyüzünde
bulutların koynuna doğru
bekle ben de geleceğim
bir gün ben de
sorunca yağmur gözyaşlarımı
sen aldın diyeceğim
sen...'
Böyle dedi bir kucak şiirinin arasında Vildan Çalışkan... Böyle dedi, seven yüreklere... 'Şairin kalemi, yüreğidir...' dedi...
 
Şiir iyidir...
 
Şiir; sevmeyi, sevilmeyi bilene; yürektir, candır, nefestir...
 
Şiir okuyun dostlar... B/AŞKA YAZIYORUM diyenin ne yazdığını bir de siz okuyun... 
 
İnanın içinde siz de varsınız...
 
 
 
YAZ KENARA...
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *