HZ. ÖMER'İN BEYTÜ'L- MALDAKİ BÜTÜN MALLARI DAĞITMASI
Yahya İbn. Said (RA) babasından şöyle nakleder:
''Hz. Ömer (RA), Abdullah b. Erkama (RA), hazinedeki paraları her ay bir defa ve her gün bir defa olmak üzere Müslümanlara dağıt'' dedi.
Cemaatten birisi, ''Ey müminlerin Emiri! Hazinende biraz para bıraksan da olağanüstü durumlarda harcamak için hazır paramız bulunsa, daha iyi olmaz mı''? dedi.
Bunun üzerine, Hz. Ömer şöyle buyurdu:
''Sana bu sözü şeytan söyletiyor olmalı. Fakat, yüce Allah bu gibi şeytani vesveselere karşı korunacağımı bana telkin etti. Bu olağanüstü durumlara karşı benim yaptığım hazırlık, Allah Resulü’nün (SAV) yaptığı hazırlıktır, yani Allah'a ve Resulüne itaattir.''
HZ. ALİ'NİN HAZİNE MALINI HALKA DAĞITMASI:
Antere eş-Şeybani anlatıyor;
Hz. Ali KerremAllahu Veche, her sanatkardan ve sanatkarın yaptığı her işten vergi alırdı. Daha sonra da aldığı bu malzemeleri, halka taksim ederdi.
Hazinedeki hiçbir şeyi yarına bırakmaz hemen dağıtırdı. Hazinedeki hiçbir şeyi yarına bırakmaz hemen dağıtmaya bakardı.
Ne var ki, işinin başından aşkın olduğu zamanlarda hemen dağıtmazdı ve o vakit şöyle derdi: “Ey dünya! git başımdan beni değil, başkalarını aldat!''
Ebu Ubeyde Anter’den rivayetinde ise şöyle denilmektedir:
''Hz. Ali’yi ziyarete gitmiştim. Kanber gelerek şöyle dedi: ''Ey Müminlerin Emiri, gelen malları bekletmiyor hemen dağıtıyorsun. Senin ailenin de bu mallarda hakkı var aslında. İşte bunun için bir miktarını sakladım.''
Hz. Ali, nedir o saklamış olduğun mallar'' deyince Kanber: ''Gel gidip bakalım'' dedi.
Hz. Ali'yi altın ve gümüş kapların olduğu bir yere götürdü. Hz. Ali, Yazıklar olsun sana benim evimi ateşe mi sokmak istiyorsun?” diye çıkıştı.
Hz. Ali, o kıymetli eşyaları tartı ve Kur'an öğretimine yardımcı olanlara eşit olarak dağıttı.
