TRABZONSPOR yöneticileri yıllardır inatla aynı yanlışı tekrarladılar. Her transfer sezonunda çoğu yabancı 15 oyuncu aldılar, 15 oyuncu gönderdiler. Yıllar sonra bir baktılar ki borç milyarlara dayanmış. Kulüp ekonomisi "DİP" yaptığında, futbolcuların parası ödenememeye başladığında, bazı futbolcular maraza çıkartıp hukuki yollarla kulüpten paralarını istediğinde, zorunlu vedalaşmalar gerektiğinde, akla öz kaynaklar geldi. Oysa Trabzon gibi her semtinden yıllardır futbolcu fışkıran bir şehirde, gençlerin hatırlanması için mutlaka kriz mi olması gerekiyordu?  Kendi alt yapına değer versen, ürettiklerinle kasan dolu, keyfin süper olurdu. 
 
Mecburiyetten oynamaya başladılar onlar. Yusuf ve Abdülkadir'den sonra kaleye Uğurcan, stopere Hüseyin yerleşti. Orta sahada çok genç olmasa da Batuhan kıpırdadı. Sormak gerek şimdi? Yazık değil mi kaleci Esteban'a verilen milyon dolarlara. Abuk subuk yabancı oyunculara harcanan onca paralara. Trabzonlular unutmayın. Siz futbolcu madeninin üzerinde oturuyorsunuz. Son 20 yılda, yüzlerce Uğurcan'ı, Hüseyin'i Yusuf'u, Abdülkadir'i oynatamadan yok ettiniz. Trabzon Lisesi birkaç yıl önce futbolda dünya şampiyonu oldu. Dünya şampiyonu takımınızın oyuncularını, Brezilya liginin ıskartalarını tercih ettiniz. İstanbul takımlarına benzemek için, burnunuzun ucundakileri görmezden gelip, bilmediğiniz açık denizlere yelken açtınız. Ve boğuldunuz.
Demek ki bu çocukları görmek için boğulmanız gerekiyormuş. Burun kıvırdığınız o gençler şimdi can yeleğiniz oldu. Trabzonspor'un şampiyonluklara ulaştığı yıllarındaki efsanelerinden Necati'yi hatırlayın. Genç stoper Hüseyin onu andırmıyor mu? Kaleci Şenol'u aklınıza getirin. Uğurcan onun kadar cesur değil mi? Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir kendilerini ispatladılar. Ama çok net biliyorum. Trabzonspor alt yapısında Sadi Tekelioğlu'nun yetiştirdiği çok büyük yetenekler sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlar. 
 
Elbette yabancı oyuncu da olacak. Sosa, Kuçka, Pereria, Rodallega'dan gençlerin öğrenecekleri çok şey var. Takıma 2 genç oyuncu daha katabiliyor musunuz? 1980'lerin Trabzon egemen ruhuna biraz daha yaklaşabiliyor musunuz? Bakın o zaman futbol şehri Trabzon'da neler oluyor?
Dip not: Trabzonspor taraftarı olduğunu iddia eden gruba, İstanbul'da Galatasaray mağazasına saldırmak hiç mi hiç yakışmadı. Zaten üzerlerindeki formalar da o saldırganlara yakışmıyordu. 
 
PORTEKİZ BULMACASI
 
Beşiktaş'ta Pepe'nin sözleşmesi, maliyeti yüksek diye feshedildi. Quaresma "beni gönderin" der gibi oynuyor. Kaleci Karius ve stoper Vida "Bizi buraya hangi rüzgar attı" diye oraya buraya savruluyor. Giderek yaşlanan takımda adaleler artık yorgunluktan 90 dakikaya yetmiyor. Şenol Güneş yakaladığı 3-4 genç oyuncu ile takımı diri tutmaya çalışıyor. 
Pepe'nin ve antrenör Guti'nin gönderilmesiyle, maliyeti yüksek diğer Portekizliler de sezon sonunda gidici olduklarını düşünmeye başladılar. Bundan sonra ne Q7 ne de Adriano'dan kimse ekstra katkı beklemesin. İkinci feda sezonu başlıyır. Her şey silbaştan olacak gibi. İyi niyetli oyuncuların çabası ve taraftarın desteği ile karakartal bakalım ne kadar yol alabilecek? 
Ha bir de sormadan edemeyeceğim? "Ücreti yüksek geldi" diye sözleşmesi feshedilen Pepe'nin ve gelmesinde ısrar edilen Guti'nin ne alacağını, kulüp başkanı Fikret Orman, transferleri bizzat gerçekleştirirken bilmiyor muydu?
 
BRAVO GENÇLER
 
NBA'daki temsilcilerimizden Cedi Osman ve Furkan Korkmaz, takımlarında ilk 5 oynamaya başladılar. Aldıkları süreler ise artık 30 dakikaya yaklaşıyor. Sayı istatistikleri ise parmak ısırtıyor. Cedi ile Furkan geçtiğimiz hafta sonu birbirlerine rakip oldular. Cleveland'da oynayan Cedi Osman, maçı 22 sayıyla takımının en skoreri olarak tamamladı. Philadelphia forması giren Furkan ise bir önceki maçında 17 sayı, 6 ribaund, 1 asist ile kariyer rekorunu kırarak maçın oyuncusu olmuştu.
 
PLAKASIYLA ÖZLEŞENEN TAKIM
 
Tüm değerleri plaka numarası gibi:  16 hafta sonunda attığı gol 16, yediği gol 16. Hepsini plakada toplamak da marifet. Bir takım şehri ile ancak bu kadar özdeşleşebilir. 
 
Haftanın zaytung haberi: 
 
Futbol oyununda tartışmaları ortadan kaldırsın devreye sokulan VAR sisteminin, Türkiye'de tartışmaları daha da artırmasının nedenini merak eden FİFA yetkilileri,  ülkemize futbol araştırmacıları gönderecek.
 
Haftanın sorusu Fenerbahçe'den: 
 
Koeman görevden alınmasaydı, acaba Ersun Yanal'ın yanlışlarına düşmeden maçı kazandırabilir taraftarın yüzünü güldürebilir miydi?