Karabük’ün Eskipazar ilçesinde, “Karadeniz’in Zeugması” olarak nitelendirilen Hadrianopolis Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarında, milattan sonra 4’üncü yüzyıla ait olduğu belirlenen bir saray kalıntısı gün yüzüne çıkarıldı.
Mozaikli kabul salonu, saray yapısının bir parçası olarak ortaya çıkarıldı
Karabük Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığındaki kazılarda, iç kale bölümünde yer alan ve mozaiklerle süslenmiş geniş bir kabul salonu tespit edildi. Bu alanın, Hadrianopolis’te bir saray yapısına ait olduğunun değerlendirildiği açıklandı.
Doç. Dr. Çelikbaş, “İç kale dediğimiz bölümde yürüttüğümüz çalışmalarda büyük bir kabul salonu ortaya çıktı. Zemini tamamen mozaiklerle süslenmiş bu salonun, bölgenin yöneticilerine ya da yüksek statülü kişilere ait bir saray kompleksinin parçası olduğunu düşünüyoruz. Bölge için oldukça önemli bir arkeolojik bulguya ulaştık” dedi.
Eşsiz mozaikler: Tavus kuşları, sekiz kollu yıldız ve Süleyman düğümleri
Kazılarda en çok dikkat çeken unsurların başında, zemini süsleyen mozaikler geliyor. Doç. Dr. Çelikbaş, mozaiklerde genel olarak geometrik motiflerin hâkim olduğunu ancak bazı bölümlerde literatürde benzeri bulunmayan desenlerin de yer aldığını belirtti.
Mozaiklerin tam merkezinde, iki tavus kuşunun antitetik duruşla bir su kabından su içtiği sahne yer alıyor. Bu kompozisyonun etrafı sekiz kollu yıldız motifi, dalgalı kurdele şekilleri ve panolar içerisine yerleştirilmiş Süleyman düğümleriyle çevrilmiş durumda. Çelikbaş, “Bu mozaikler halı deseni gibi işlenmiş, hâlâ canlılığını koruyor. Tarihe olan saygımızın bir nişanesi olarak bu yılın sonuna kadar koruma altına alıp teşhire açacağız” dedi.
Mozaiklerde insan figürü de tespit edildi
Kazı ekibi, mozaiklerin bir bölümünde insan figürüne rastladı. Ancak figürün büyük kısmı eksik olduğu için mitolojik ya da dini bir tasvire ait olup olmadığı henüz netlik kazanmadı. Uzmanlar, bu figür üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Hadrianopolis Antik Kenti, milattan önce 1’inci yüzyılda kurulduğu ve milattan sonra 8’inci yüzyıla kadar aralıksız yerleşim gördüğü tahmin edilen önemli bir arkeolojik merkez olarak öne çıkıyor.
