Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "e-İnsan Programı"nda konuştu.

Erdoğan, şunları söyledi:

Demokrasi ve kalkınma devrimlerinin gerisinde hep önce insan anlayışı vardır. Türkiye'nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, binalarda aramak eksik bir yaklaşımdır. Asıl büyük kalkınma atılımını eğitimi ile öğretimi ile sosyal destekleri ile insan kaynağımızı geliştirmekte gösterdik.Milletimizin kahir ekseriyeti uzunca süre kaliteli hayat sürme, sosyal devlet güvencesine kavuşma, velhasıl insan olmanın gerektirdiği birçok kaynaktan faydalanamamıştır. Bugün 81 vilayetimizdeki 85 milyon vatandaşımızın her biri eğitimden sağlığa, ulaşımdan sora belirli bir standardın üzerine hayata sahiptir. 

Sağlık hizmetlerini gelişmiş ülkelerin bile çok üzerinde standartlarda veriyoruz. Şu anda hocalarımız çok çok başarılı operasyonlar gerçekleştiriyor. En son Bartın'daki Amasra olayında 41 şehidimiz var. 41 şehidimizin yanında bütün oradaki yaralılarımıza anında müdahale ile onları sağlıklarına kavuşturmak, 6 tane de ağır olan ki bir tanesi şuuru açıktı, diğer 5'inin durumu biraz sıkıntılı bunlarla belediye başkanlığım döneminde İstanbul'da yanık için bir hastanede böyle bir bölüm yoktu. Bir tane söylediler, orayı gezdim. Maalesef paslı küvetler vardı. Ama biz şimdi bunları aştık. 

Terörle mücadeleye geldiğimizde tüm alanlarda huzuru tesis ederek insanların gece gündüz güven içinde hayatlarını sürdürebilmelerini sağladık. Güneydoğu'da gece belli bir saatten sonra dışarı çıkmak mümkün değildi. Şimdi insanlarımız gece geç saatlere kadar kafelerde, restoranlarda geziyorlar. Bunlar durup dururken olmadı. Büyük bir azmin neticesinde bunu gerçekleştirdik. Göreve gelirken Batı'da ne varsa Doğu'da da o olacak demiştim ve bunu başardık. Artık geri kalmış ülkeler silsilesi içinde değil, Türkiye de artık gelişmiş ülkeleriçerisinde yerini aldı. 

Türkiye e-devlet ile dünyada ilk sıralara yerleşmiştir.Ülkemizde kamu insan kaynakları yönetiminde de modeldir, lokomotiftir. Yeni yönetim sistemimizi tasarlarken doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağlı İnsan Kaynakları Ofisi kuralım dedik ve kurduk. Fırsat eşitliği, şeffaflık, hesap verilebilirlik, liyakat gibi değerleri esas alan insan kaynakları kültürü oluşturmanın peşindeyiz. Yetenek yönetim modelinin inşasını hedefliyoruz. Millet Kütüphanesi dünyada müstesna olan kütüphanelerden birisidir. Biz ilmi ve bu tür projeleri tüm insanlığa has olarak değerlendiriyoruz. 

Ülkemizdeki üniversite sayısını 81 ilimizin tamamına yayarak arttırırken bize gelen eleştiriler vardı. Iğdır'dan oradaki bir gencimiz üniversiteye gidecekse ta İstanbul'a veya Ankara'ya neden gelsin. Biz dedik hocalarımızı Iğdır'a gönderelim. Hocalarımız bu üniversitelere gelip orada ders veriyor. Biz ilmi tahsil etmek için artık hocalarımızı seferber ettik. Şu anda 208 tane üniversitemiz var. Bazı üniversitelerimizde boş kalan kontenjanlar da yapılan düzenlemeyle önemli ölçüde çözüldü. Bu sene öyle bir sorun kalmadı. Üniversitelerimizi seçkinci bakış açısıyla belli zümrelerin eriştiği bir alan olmaktan çıkardık. Orta öğretimden mezun olan her öğrencimize yetecek üniversite kontenjanına sahibiz. 

Tüm üniversitelerde faaliyete geçen kariyer merkezleri, gençlerimiz ile reel sektör arasında köprü görevi görüyor. Ulusal staj programı ile öğrencilerimizin yaşadığı sorunu çözüme kavuşturduk. Yetenek havuzu, kurumların giderek daha çok rağbet gösterdiği önemli bir programımızdır. Bu sistemde herkesin referansı kendi kabiliyetidir. Programın OECD tarafından örnek olarak gösterilmesi doğru istikamette gidildiğinin göstergesidir. Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurtdışına gittiği değil yurtdışındaki evlatlarını kendine çeken bir cazibe merkezi olmuştur. 
 

Editör: Haber Merkezi